Yüzlerce tezgâh Portobello yolundan Notting Hill kapısına kadar her yeri dolduruyor. | Open Subtitles | تجد الأكشاك فى كل مكان الحشود على طريق بورتبيللو وحتى بوابة تل نتنج |
Wheaton, White Flint, Aspen Hill, Silver Spring. | Open Subtitles | ويتون ، وايت فلاينت تل أسبين ، سيلفر سبرينج |
"eski Boot Hill Mezarlığı'nın yanındaki terk edilmiş Delgado Madeni'ne gömdüm. | Open Subtitles | مجاور للمقابر القديمة أعلى التل... كما هو مبين في الخريطة المرفقة. |
Sizi Hill Hava Kuvvetleri Üssü'ne götürecek, sonra kendi başınızasınız. | Open Subtitles | ستأخذكم إلى قاعدة القوات الجوية فى التل بعد ذلك أنتم لوحدكم |
Hales, böyle bir sürü evimiz olacak, ama asıl evimiz Tree Hill. | Open Subtitles | هيلز, سيكون لدينا كل الانواع من المنازل لكن تري هيل هي وطننا |
Yargıç Kibler'ın Agustus Hill hakkında ne düşündüğünü muhtemelen asla bilemeyeceğiz, | Open Subtitles | رُبما لن نعرِف أبداً ما كانَ يظنُهُ القاضي كيبلَر باُغسطس هِيل |
- Hoşça kalın Bayan Woodhouse. - Hoşça kalın, Doktor Hill. | Open Subtitles | مع السّلامةسّيدة وودهاوس مع السّلامةالدّكتور هيلل |
Lord Darcy, Tower Hill'de, Aske, York Kale'sinin burçlarında asıldı. | Open Subtitles | اللورد دارسي في تلة البرج اسك شنق من فوق زنزانة في قلعة يورك |
Bayan Hill bana biraz üzgün olduğunu söyledi. Sorun ne? | Open Subtitles | الآنسة هيل أخبرتني أنك منزعجة قليلاً ما هي المشكلة ؟ |
Batı Roxbury'de, elitlerin yaşadığı Bellevue Hill'deki bir doktorun vahşice öldürülmesi herkesi şok etmiş durumda. | Open Subtitles | أنباء عن جريمة قتل وحشية لدكتور في حارة تل بيليفو في غرب روكسبوري مصدوم و مفزوع |
Eve, Moon Hill'e birilerinin geldiğini ve seni sorduklarını söyledi. | Open Subtitles | ،قالت أن بعض الناس أتوا إلى المنزل، إلى تل القمر وكانوا يسألون عنك |
Roslyn, Moon Hill'den gitmemizi öneren ilk kişi olmuştu. | Open Subtitles | كانت روزلين أول من اقترح أن نغادر تل القمر |
Tamam, bakalım. Moss Hill Spor Salonu ve Racquet Kulübü. | Open Subtitles | حسناً ، لنتحرك الصالة الرياضية في تل موسى و نادي كرة المضرب |
- Aynen. Jerome'un nasıl Indian Hill'e götürüldüğüne dair bir fikrimiz var mı? | Open Subtitles | هل نعرف كيف انتهت جيروم حتى في تل الهندي؟ |
Kar araçlarının park edildiği Summit Hill'de buluşacağız. | Open Subtitles | هناك مخرج فوق قمة التل عند حديقة الثلج المتنقلة |
Şimdi Hill'e gidip tanıklık yapacaksın ve hayır, hiç de iyi şeyler olmayacak. | Open Subtitles | و الآن ستذهب الى التل و ستشهد يسير الأمر بصورة جيدة |
Bizim Knob Hill de büyük,beyaz bir evimiz olacak. | Open Subtitles | سيكون عندنا بيت ابيض كبير على التل |
Beş Noktadan gelmiş ama herkese Forest Hill'de doğduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | أتى من فايف بيونتز لكنه يخبر الجميع أنه ولد في فورست هيلز |
Ulusal Bilim Vakfı'na Dr. Carl Hill'in dehasını onayladığı... | Open Subtitles | إلى المواطنِ مؤسسة عِلْمِ. لمعْرِفة العبقري الدّكتورِ كارل هيلز. |
Şunu söylemeliyim doktor Hill beni çok hayal kırıklığına uğrattınız. | Open Subtitles | يجب ان اقول دكتور هيلز رأيي فيك بكل وضوح. |
Bay Hill'in mahkeme tutanaklarını baştan aşağıya gözden geçirdim. | Open Subtitles | لقد راجعتُ مَلفات مُحاكمَة السيد هِيل بدِقَة |
Pazartesi sabahı Dr. Hill'e gideceğim. | Open Subtitles | أَنا ذاهِبة إلى الدّكتورِ هيلل صباح الإثنين |
Sizi Honey Hill'deki yıldırımlardan suçlamaları gibi. | Open Subtitles | أقصد إنه مثل أن يلوموكَ بسبب البرق الذي يحدث في تلة العسل |
Bu değerlendirmede, Doktor Hill'in Tanrı Kompleksi var derken, ne demek istediniz? | Open Subtitles | ماذا تقصد في هذا التقييم عندما قلت كان الدكتور هيل مجمع الله؟ |