"hissediyorduk" - Traduction Turc en Arabe

• نشعر
• شعرنا
• أننا كنا

Bunu söylemek gerçekten çok zor, fakat bir kaç ay sonra tamamen başarısız olduğumuzu hissediyorduk.
وهذا بالطبع، شيئ صعب قوله، لكن بعد عدة أشهر، أدركنا أننا كنا نشعر بأنه فشل حقيقي.

Bu tehlikeli olabilecek ilacin yanlis ellere düsmemesi için insanogluna karsi çok derin ahlaki bir sorumluluk hissediyorduk.
نحن نشعر بالتزام اخلاقي عميق للبشرية بان نتاكد ان هذا العقار المحتمل ان يكون خطيرا الا يقع في الايدي الخاطئة

Bir adam düşman tarafına geçip müthiş bir soğukkanlılıkla işini halledip canına zarar gelmeden olay yerinden çıkınca nasıl hissediyorduk hatırlıyor musunuz?
أتذكر كيف كنا نشعر حيال ذلك الشخص , الذي تعمّق داخل أرض العدوّ , الذي أدّى عمله على أكمل وجه وشقّ طريقه للخارج سليماً ؟

Bu fosili evine getirmek için olağanüstü bir zorunluluk hissediyorduk.
لقد شعرنا دائماً بإلتزام إستثائيّ لنُحضر هذه الأحفوريّة للموطن الصحيح

Kendimizi bitkin hissediyorduk, yorgun ve tasalı biraz güç harcadığımız bir akşam olmuştu.
شعرنا ببعض الإنهاك والتعب بعد ما فقدناه من طاقة هذا المساء

Gökyüzü ve yıldızları incelemek, takımyıldızlara şaşırıp kalmak, tamamıyla özgür hissediyorduk.
اكتشاف السماء و النجوم و أعجوبة أبراج النجوم هذه الأشياء جعلتنا نشعر بحرية مطلقة

Bak, daha önce kendimizi berbat hissediyorduk ama en azından hep beraber berbat hissediyorduk.
كنا جميعاً نشعر بالسوء قبل قليل و لكن على الأقل كنا نشعر بذلك معاً

Kampüsün ortasında duruyorduk elimizde pankartlarla, haklı olduğumuzu hissediyorduk.
كنّا نقف في منتصف الحرم الجامعي .حاملين لافتاتنا, نشعر بأننا على حق

Ben birinden yeni ayrıldım, o da öyle ikimiz de çok yalnız ve reddedilmiş hissediyorduk.
كنت قد هجرت لتوي، وهو كذلك مثلي، وكنا على حدٍ سواء نشعر بالرفض والوحدة.

Sanki dünyanın merkezindeymiş gibi hissediyorduk.
كنا نشعر و كأننا في مركز العالم

Ücretsizdi. Kendimizi seyahat ediyormuş gibi hissediyorduk.
نشعر بالحرية نشعر أننا ذاهبون لمكان ما

Hepimiz kendimizi çok halsiz hissediyorduk.
كنّا جميعاً نشعر بالبطء للغاية

Doğru söylemek gerekirse, kendimizi çok yalnız hissediyorduk.
الحقيقة أننا بدانا نشعر بالوحدة

Aptalca, yeniden çocuk gibi hissediyorduk.
ونحن نشعر بالغباء، كأطفال مجدداً.

Çok uzun zamandır, ilk kez gerçekten iyi hissediyorduk.
كانت المرة الأولى منذ زمنٍ التي شعرنا فيها جميعاً بالسرور

Tabii ki, Dr. Cox ve ben kendimizi suçlu hissediyorduk.
طبعا د.كوكس و أنا شعرنا بالذنب بسبب ذلك.

Kanıtlamamız gereken çok şey olduğunu hissediyorduk.
اعتقد بأننا شعرنا بان لدينا كثيرا من الاشياء لنثبتها

Belki de iyi olduklarını hissediyorduk, onu oraya getirdim ve yaptığımız şeyi görmesi, kontrol etmesi ve bize A artı rapor kartı vermesi gerekiyordu ve çalıştığımız bazı sahneleri gösterdim, sizin de umduğunuz tepkiyi bekliyordum ve o tepkiyi aldım. (Müzik) (Fırlatılma sesleri) Bu iki çekimi gösterdim ve bana ne düşündüğünü söyledi.
وربما أننا كنا نشعر ببعض الارتياح بشأنها، لذا أخذته إلى هناك فقد كان لابد أن يتحقق ويشاهد ما نفعله لكي يعطينا درجة ممتاز، لذا أريته بعض المشاهد التي كنا نعمل عليها، وانتظرت ردة الفعل التي تنتظرونها، والتي حصلت عليها. (موسيقى) (صوت الإطلاق) أريته هذين المشهدين، وأخبرني بعدها برأيه.