Bu ismi yüksek sesli söylemek bile güçlü hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | ببساطة , عند قول الكلمة بصوت عالي يجعلني أشعر بالقوة |
Tüm bunlar kendimi genç hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | على العكس , فكل شيء هنا يجعلني أشعر و كأنني أصغر بالسن |
Hem kendim hem evliliğimiz hakkında iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنّه يجعلني أشعر بالرضا تجاه نفسي وتجاهنا |
Kendimi aynı anda hem normal hem de özel hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | تجعلني أشعر بأنني طبيعي ومميز في الوقت نفسه |
Sanırım hapiste olduğu için kendimi kötü hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | أراد جعلي أستاء لوجوده بالسجن على ما أعتقد |
Giydiğim zaman, tıpkı babammışım gibi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | انها تشعرني انني مثل ابي حينما ارتديها |
Mazoşist falan değilim, sadece bir şekilde evet dişlerime iyi bakıldığını hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | أعنى ، أننى لا أشعر بالسعادة من ألم الأسنان ...بمعنى أخر ، أنها تجعلنى أشعر نعم |
Caddenin karşısındaki ev kendimi güvende hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | وجودك بالجانب الآخر من الشارع يجعلني أشعر بالآمان |
Benim mutlu hissetmemi sağlıyor. Onu seviyorum. | Open Subtitles | وأعرف الاحساس الذي يجعلني أشعر به ، أحبّه |
Daha rahat hissetmemi sağlıyor. Daha rahat. Kendimi rahat hissediyorum. | Open Subtitles | يجعلني أشعر بطمأنينة أكثر براحة أكثر، أشعر بالراحة |
Kendimi biraz aptal gibi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنّـه شيء يجعلني أشعر بأنّني أحمق |
Aslında bu kendimi biraz daha iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | نعم، وهذا ما يجعلني أشعر ببعض التحسن |
Kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنه يجعلني أشعر بالرضا تجاه نفسي. |
Bu kendimi sana yakın hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | يجعلني أشعر بالقرب قليلا منكِ. |
Seni yeniden zirvede görmek kendimi genç hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | رؤيتك تعود لبراعتك مجدداً هذا يجعلني أشعر أني صغير . . |
Gülme, gülme. İyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | لا تضحك هذا يجعلني أشعر بشعور جيد |
Diğer insanların aldığı kötü haberler kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor da. | Open Subtitles | أخبار الآخرين السيئة يجعلني أشعر بتحسّن |
O benim sanki her şeyi başarabilirmişim gibi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنها تجعلني أشعر أنّي قادرة على القيام بأيّ شيء |
Kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنها تجعلني أشعر بالرضا تجاه نفسي |
- Yargılama, iyi hissetmemi sağlıyor. - Yargılama, iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | لا تحكمي علي أنها تجعلني أشعر بشكل أفضل |
Sanırım hapiste olduğu için kendimi kötü hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | أراد جعلي أستاء لوجوده بالسجن على ما أعتقد |
Bana ihtiyacın olduğunu hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | انها تشعرني بحاجتكم لي. |
O böyle hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | هذا ما تجعلنى أشعر به |