"hissettiğim şey" - Traduction Turc en Arabe

• ما شعرت به
• ما أشعر به
• ماشعرت به

Bu evde, sen uyurken köşelerde dolaştığını hissettiğim şey buydu.
هذا ما شعرت به فى هذا البيت التسلل فى الاركان حين كنت نائما

Ama seni görünce hissettiğim şey gerçekleşti.M
لكن عندما رَأيتُك... ما شعرت به كان حقيقى

Daha akıllı biri bunu en başından anlardı size karşı hissettiğim şey... hissettiğim şey... aşktı.
شخص ما برأس خنزير سيستوعب من البداية أن ما شعرته كان.. بأن ما شعرت به كان...

Hatta hemen şimdi, burada aramızda olanlar bile inan bana arkadaşlarıma karşı hissettiğim şey bu değil.
حتى هنا والآن. ما يحدث بيننا أعدكِ،هذا ليس ما أشعر به تجاه أصدقائي.

Dürüst olursam, hissettiğim şey görünmek ya da görünmemek. Gerçek dışı.
ما أشعر به هو أنني غير مرئية كلا، ليس كذلك، بل وهمية

İlk hissettiğim şey restoran dışındaki bir tartışmanın kontrolden çıkışıydı.
أوّل ماشعرت به كان شجارًا خارج المطعم خرج عن السيطرة

Bugün orada tek hissettiğim şey, utançtı.
اليوم هناك.. كلّ ماشعرت به هو العار

Ama o gün hissettiğim şey, güç her neyse ona ihtiyacımız var.
ولكن مهما كان ما شعرت به ذلك اليوم مهما كانت تلك القوة... فنحن بحاجتها

hissettiğim şey bu özgürlüğü tecrübe etme imkanı bularak mutlu olmaktı.
rlm; كان كل ما شعرت به هو السعادة للقدرة rlm; على ممارسة حرياتي

hissettiğim şey Stockholm Sendromuydu.
ما شعرت به كان ثقة بالمختطف

Şu an hissettiğim şey de bu işte.
هذا ما أشعر به ، نوع من التوافق مع حلمى

İşte ailem ve doğup büyüdüğüm, kelimelerin imlasını öğrendiğim... mahallemdeki bütün koçlarım için... hissettiğim şey bu.
- ب و هو ما أشعر به حيال عائلتي كلها وكلّمدربيني فيحيّي،

Yani şu an hissettiğim şey gerçek mi?
حسناً ما أشعر به الأن هل هذا حقيقى؟

Çünkü benim hissettiğim şey. Çünkü, sen ne hissediyorsun?
لأنه ما أشعر به..

Olivia için hissettiğim şey artık sadece sorumluluk.
لكن اعلمي أن هذا كان في الماضي. ما أشعر به تجاه (أوليفيا) هو الإحساس بالمسؤولية.