Ama benim oğlum son 18 ayını bir bok çukuruna demokrasi götürerek ve ülkesine hizmet ederek harcadı. | Open Subtitles | لكن أبني قضى الثمانية عشر شهراً الماضية محاولاً أن يدخل الديموقراطية إلى تلك المنطقة والقيام بخدمة وطنه |
Tek dileğim, hayatımın kalan günlerinde size, istekleriniz doğrultusunda hizmet ederek onları telafi etmeme izin vermenizdir. | Open Subtitles | اتمني ان تسمحي لي فقط بالتعويض عن ذلك بخدمة رغبتك لبقيه ايام حياتي. |
Hayatımın çoğunu zincire vurulmuş, başkalarına hizmet ederek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت أغلب حياتي كعبد أعمل بخدمة الآخرين. |
Cumhuriyete hizmet ederek, sadece işimizi yapıyoruz. | Open Subtitles | فقط نقوم بعملنا فى خدمة الجمهورية |
"Birbirimize hizmet ederek özgür oluruz." | Open Subtitles | " فى خدمة بعضهم البعض نصبح أحرارا " |
Soyluların bazıları servetlerini, çok çalışarak veya krallığa hizmet ederek elde ederler. | Open Subtitles | بعض النبلاء يجمعو ثروتهم بالعمل الشاق أو بخدمة العرش |
"Birbirimize hizmet ederek özgür oluruz." | Open Subtitles | "بخدمة بعضنا البعض نصبح أحرارا" |
Örneğin, Manila gecekondularını düşünün, küçük ölçekli ve telefonu olan en küçük pazar bile ağırlığına bakarak artık sosyal plastiği kabul edebiliyor. Bu da, daha fazla kişiye hizmet ederek kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor. | TED | أو كما بالأحياء الفقيرة في (مانيلا)، حيث أصغر متجر يملك ميزان بسيط وهاتفا يمكنه الآن قبول البلاستيك الاجتماعي كطريقة جديدة للدفع حسب الوزن، ما يسمح بخدمة المزيد من الناس والحصول على أكبر أثر اجتماعي له. |