Bence onlar ezilmiş olmaktan hoşlanıyorlar onları sanatçı yapanda bu | Open Subtitles | اعتقد انهم في الواقع يحبون أن يكونوا معذّبين, فهو ما يجعلهم فنانين |
Aynı şeylerden hoşlanıyorlar, aynı şekilde düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يحبون نفس الأشياء و لهم نفس الأراء. |
Ya para lazım oluyor, ya da silah taşıyıp insanlara emir vermekten hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | إما لحاجتهم لراتب العمل أو لأنهم يحبون حمل السلاح و يملون على الناس أفعالهم |
Birbirlerinden hoşlanıyorlar ve bunu göstermekten de korkmuyorlar. | Open Subtitles | يَحْبّونَ بعضهم البعض ولا يخشون اظهار هذا |
Birbirlerinden çok hoşlanıyorlar. Beraber olmaları gerek. | Open Subtitles | إنهما يحبان بعضهما، لا ينبغي أن يفترقا، أليس كذلك؟ |
Birçok müşterimiz erkek ve benim gibi birinden hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | معظم زبائنا رجال إنهم يستمتعون بالنظر إلى بعض الحلوى |
Hayır, ama insanlar vatanseverlik sözlerinden hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | كلا، لكن الناس يحبّون هذه الأمور الوطنية |
Ayrıca onlara ispanyolca hitap etmenden hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | بالأضافة الي ذلك, هم يحبون عندما تتحدث معهم بالمكسيكيه |
Sanırım bizim hoşlandığımız şeylerin aynısından hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يحبون ركوب . نفس الألعاب التي نحبها |
Birbirlerinden hoşlanıyorlar ama her şey o kadar basit değil. | Open Subtitles | يحبون بعضهم البعض، ولكن ليست بهذه البساطة، أليس كذلك؟ |
Dar koloniler halinde yaşıyorlar çünkü dokunulmaktan hoşlanıyorlar ve sigara taşıyabiliyorlar. | Open Subtitles | يعيشون في مستعمرات ضيقه لأنهم يحبون أن يُلمسوا |
O ve oğlanları, meth içmekten hoşlanıyorlar, | Open Subtitles | هو و و رفقائه، أنهم يحبون تدخين مخدر الميث |
İçkilere fazla para veriyorlar, azar işitmekten hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | يدفعون جيّدا للمشروبات، يحبون أن يتمّ شتمهم |
Çünkü yaşlı adamlar... genç kızlardan çok hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | لأن الرجال العجائز... يحبون الفتيات الصغار |
Eski günleri konuşmaktan hoşlanıyorlar mıdır? | Open Subtitles | هل يحبون التحدث عن الأيام الخوالي |
Yani bundan hoşlanıyorlar. Cevabım evet. | Open Subtitles | اعتقد انهم يحبون هذا لذا اجابتى بنعم |
Buralarda takılmamdan hoşlanıyorlar sanma. | Open Subtitles | لا أعتقد أنهم يحبون أن تتسكعي حولهم |
Bıyıktan hoşlanıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | يَحْبّونَ الشواربَ، أليس كذلك؟ |
- Hayır, birbirlerinden çok hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | لا، أَعْني بأنّهم "يَحْبّونَ" مثل الأخرون. |
DVD film izlemekten hoşlanıyorlar, her türünden. | Open Subtitles | وهم يحبان الالعاب الديفيدي تعرفين |
- Sence birbirlerinden hoşlanıyorlar mı? - Elbette ki hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | هل يحبان بعضهما؟ |
Tedavilerinden çok hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | أنهم بالفعل يستمتعون بمعالجتهم |
Birbirlerinden hoşlanıyorlar. Bu güzel bir şey. | Open Subtitles | إنهم يحبّون بعضهم، وهذا شيء جيّد |