hoşuna gideceğini biliyordum. Senin için seçtim. | Open Subtitles | كنت أعرف إنه سيعجبك لقد أخترته خصيصاً من أجلك |
Cevabı aldım ama hoşuna gideceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | حصلت على الجواب، لكن لا أعتقد أنه سيعجبك. |
Cevabı aldım ama hoşuna gideceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | حصلت على الجواب، لكن لا أعتقد أنه سيعجبك. |
- Tanrım, harika bir fikir! - hoşuna gideceğini biliyordum. | Open Subtitles | - رائعة فكرة هذه إلهي يا ستعجبك أنها ظننت ، نعم |
hoşuna gideceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنه ستعجبك بعض الأشياء هناك |
- hoşuna gideceğini düşünemiyorum bile! | Open Subtitles | -لا أتصور بأنها كانت سعيدة |
hoşuna gideceğini biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك سَتَحْبُّه. |
Eseri bulduğumu ve hoşuna gideceğini düşündüğümü söyledim. | Open Subtitles | قلت انني وجدتها وانني ظننت انها ستعجبها |
Bunun hoşuna gideceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن هذا سيعجبك هل استيقظت الآن |
Evet ama hoşuna gideceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكنّي لا أظنّ أنّه سيعجبك |
Bunun hoşuna gideceğini pek sanmıyorum. | Open Subtitles | ولست متأكدة بأن ذلك سيعجبك |
Bunun hoşuna gideceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت انها هذا سيعجبك. |
Bu kısmının hoşuna gideceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيعجبك هذا |
Bunun hoşuna gideceğini biliyordum! | Open Subtitles | كنت أعرف أن هذا سيعجبك |
hoşuna gideceğini umduğum bir şey. | Open Subtitles | شيء أتمنّى حقا أنه سيعجبك |
hoşuna gideceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أن ذلك سيعجبك |
- Biliyorum biraz dandik ama hoşuna gideceğini düşündüm. Dandikmiş. | Open Subtitles | أعلم أنها تافهة، لكن ظننت أنها ستعجبك. |
Kusura bakmazsın umarım. hoşuna gideceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | آمل بألا تمانع ، ظننت بأنّها ستعجبك |
Benzin kadar iyi değil ama hoşuna gideceğini biliyorum. | Open Subtitles | هي ليست بجودة البنزين .. It's not as good as the gas, لكن أعلم بأنها ستعجبك. |
hoşuna gideceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أشعر أنها ستعجبك |
- hoşuna gideceğini düşünemiyorum bile! | Open Subtitles | -لا أتصور بأنها كانت سعيدة |
hoşuna gideceğini biliyordum. | Open Subtitles | l يَعْرفُ بأنّك سَتَحْبُّه |
Onun hoşuna gideceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بأنها ستعجبها |