- Masal değil, gerçek. İstiridyeler amino asit bakımından zengindir seks hormonlarının yükselmesine neden olurlar. | Open Subtitles | إنها حقيقية، المحار غني ببعض الأحماض الآمنية النادرة التي ترفع مستويات الهرمونات الجنسية |
{\pos(192,210)}Ve eğer hormonlarının zıpladığını hissedersen, bu, çok sürdüğün anlamına gelir. | Open Subtitles | لو لاحظت تضخم الهرمونات يعني أنك فعلت أكثر من اللازم |
hormonlarının mutlu bir sonda yapabileceği bir şey değil bu | Open Subtitles | لا شيء يعادل النهاية السعيدة ليضخ مثل هذا الهرمونات |
Plasebolar stres hormonlarının seviyesini bile düşürebilir, adrenalin gibi, bir hastalığın zararlı etkilerini yavaşlatabilecek. | TED | العلاجات الوهمية قد تقلل حتى من مستويات هرمونات التوتر، مثل الأدرينالين، مما يمكن أن يبطئ من الآثار الضارة للمرض. |
Öylesine söyledim. hormonlarının hoplayıp durduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول لأنني رأيت هرمونات تتدفق |
hormonlarının, beynini esir almasını anlayabiliyoruz ama seks için para ödemek de nereden çıktı? | Open Subtitles | نتفهم أن هرموناتك تؤثر على عقلك ولكن لمَ أنت بحاجة للدفع مقابل الجنس؟ |
Oradayken, bu yaşta hormonlarının kudurduğunu biliyorum ama sırf arkadaşların sevişiyor diye sen de sevişmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | بما أنك تتحدث في الموضوع، أعلم أن هرموناتك في هذا السن عالية جداً، لكن فقط لأن جميع أصدقائك يمارسون الجنس |
hormonlarının da epey eşsiz olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | وانتِ لديك مجموعة من الهرمونات المميزة |
Kötü düşüncelerinin ve hormonlarının olduğu bir sahrada gibidirler. | Open Subtitles | انهم في تأثير الهرمونات والأفكار السيئة |
hormonlarının kontrolden çıktığını düşünmekte haklısın. | Open Subtitles | انتى محقه بشأن صراع الهرمونات لديك |
hormonlarının zirve yaptığını görebiliyorum. | Open Subtitles | وأرى أن الهرمونات هي على قدم وساق. |
O, tamamen hormonlarının etkisi altında. | Open Subtitles | فأنها تكون تحت تأثير الهرمونات |
Burada resmedilmiş olan cinsiyet belirleyici kromozomların erkekseniz XY, kadınsanız XX , sadece yumurtalık ya da testisli doğacağınızı belirlediği ve bu organların ürettiği cinsiyet hormonlarının karşı cinste gördüğümüz farklılıklardan sorumlu olduğu düşünülürdü. | TED | كان الاعتقاد أن هذه الكروموسومات المحدّدة للجنس في الصورة هنا -- أكس واي إذا كنت ذكرًا، وإكس إكس إذا كنت أنثى -- نادرّا ما تحدد إذا كنت ستولد مع مَبيضين أو خصيتين، وهذه الأعضاء تُنتج الهرمونات الجنسية المسؤولة عن الإختلافات التي نراها في الجنس الآخر. |
Örneğin, siyahi gençler üzerinde yapılan bir çalışma küçük yaşta yüksek derecede ayrımcılığa maruz kaldığını belirtenlerin stres hormonlarının, tansiyonlarının ve kilolarının 20 yaşında daha yüksek olduğunu buldu. | TED | فعلى سبيل المثال، وجدت دراسة حول المراهقين السود الذين قاموا بالإبلاغ عن تجارب حادة من العنصرية خلال مرحلة المراهقة عانوا من مستويات عالية من هرمونات التوتر، و ضغط الدم وزيادة في الوزن في سن العشرين. |
Evet, ya da hormonlarının. | Open Subtitles | صحيح أو هرمونات |
Beyin hormonlarının artan ihtiyacı... | Open Subtitles | يسبب زيادة في هرمونات الدماغ |
Jade, bu tümör büyüme hormonlarının normalden 16 kez fazla çalışmasına neden oluyor. | Open Subtitles | جايد) هذا الورم يجعل هرمونات النمو لديك) أعلى 16 مرة عن الطبيعي والذي يعني أنك من المحتمل ستزدادي في النمو |
hormonlarının gerçekten dengeye ihtiyacı var mı? | Open Subtitles | هل هرموناتك تحتاج الى التوازن؟ |