Sadece tek bir yer kaldı, ve bu da içecekler için. | TED | هناك فقط بقعة واحدة متبقية، وهي للمشروبات. |
Yemek için yeşil, içecekler için turuncu ahlaksız düşünceler içinse kırmızı. | Open Subtitles | ضوء أخضر للطعام، برتقالي للمشروبات و الأحمر للخواطر الشريرة |
Ama her gün kullandığımız kağıt bardakların sayısının yanında, bu sayı küçük kalıyor. Her gün sıcak içecekler için 40 milyon bardak kullanıyoruz, çoğunu ise kahve için. | TED | الآن ذلك العدد يتضاءل بعدد الأكواب الورقية التي نستخدمها يوميا،ً وذلك 40 مليون كوب يومياً للمشروبات الساخنة، معظمها قهوة. |
Ayrıca o limonlar içecekler için. Ama bu partide sizin ödediğiniz tek şey memeleriniz! | Open Subtitles | وهذا الليمون للمشروبات التي دفعت ثمنها |
I dallas uçtu ve içecekler için dışarı alınması gerekirdi. | Open Subtitles | ينبغي لقد طار إلى دالاس ونقلك للمشروبات |
Bilirsin, içecekler için. | Open Subtitles | انت تعلم، للمشروبات! |