"içerek" - Traduction Turc en Arabe

    • شرب
        
    • بشرب
        
    • نشرب
        
    • شربنا
        
    • بالشرب
        
    • ونشرب
        
    • وتشرب
        
    • وشرب
        
    • لشرب
        
    • تثمل
        
    • نرتشف
        
    Sonunda benim büyük mavi bardağımdan zehrimi içerek yola geldi. Open Subtitles لذا لقد شرب بوسيونيد المسموم مِنْ قدحِي الأزرقِ الكبيرِ جداً.
    Bu "Yıldızlarla süslü pankart". Hem de yemek yiyerek ve listerine içerek yapılandan. TED هذا هو "شعار نجمة لامعة" من خلال تناول الغداء بالأضافة الى شرب الليسترين.
    Öncesinde, bu bir tonluk yavru, annesinin yağ varsıllı sütünden 1650 litre içerek şimdiki ağırlığının iki katına çıkmalı. Open Subtitles قبل ذلك، يجب على هذا العجل بوزن طن أن يضاعف حجمه بشرب 1656 لترًا من حليب والدته الغني بالدهون
    14 kız, zehri içerek acılarını sonlandırmaya karar verdi. TED قررت الفتيات الـ 14 إنهاء معاناتهن بشرب السم.
    Erkek erkeğe, bira içerek, aptallar gibi bağırarak. Open Subtitles فقط نحن الصبيان نشرب البيرة ونصرخ كالأغبياء
    Sütünü küçük parçalı, sarı çiçekleri olan bardaktan içerek büyüyen bir kız için bunlar kolay değil. Open Subtitles ليس سهلا لفتاة اعتادت شرب الحليب من كؤوس مرصعه بورود صفراء
    tavanaralarında yaşamaya... peynir yiyip şarap içerek kafelerde sanat hakkında konuşmaya. Open Subtitles تناول الجبن و شرب النبيذ و تحليل الفن فى المقاهى
    Bozguna uğrarsak, Şükran Günü'nü, aç kalıp ateşin önünde brandi içerek geçiririz. Open Subtitles إذن لو أنَّهزمنا سنقضي عيد الشكر في شرب البراندي وجوعي أمام طَقْطَقَة النارِ.
    Ama burada saklanıp şarap içerek bunu yapamazsın. Open Subtitles لكن يختبئون في هنا ، شرب الخمر ، لا سأفعل ذلك.
    Ve şimdi günlerimi, ucuz viski içerek ve Comedy Central izleyerek geçiriyorum. Open Subtitles والآن أقضي أيامي بشرب الخمر الرخيص ومشاهدة العروض الكوميدية
    Yetişkinler beni, kötü bir ruhun kan içerek büyüdüğü ve en sonunda kılıcın sahibini de kötü yaptığına dair bir hikaye ile korkuturlardı. Open Subtitles البالغون كانوا يخيفونني بالقصة تلك الروح شريِرة تنمو بشرب الدم وأخيرا يصبح مالك السيف شرير
    Soğuk olmayan diyet gazoz içerek başlıyoruz. Open Subtitles سنبدأ بشرب علبة دافئة من الكوك قليلة السعرات
    Ve nihayetinde akşamlarımızı yanan bir şömine karşısında konyak içerek geçirirdik. Open Subtitles وفي النهاية نمضي أمسيتنا بالجلوس أمام موقد صاخب نشرب العصير
    Bütün hafta şarap içerek sevişeceğiz. Open Subtitles نحتجز أنفسنا لأسبوع كامل نشرب النبيذ نأخذ حماماَ يا رجل
    Bütün günü, güneşlenerek ve şarap içerek geçirelim. Open Subtitles نحن سَنَقضّي اليومَ تَشَمُّس، نشرب نبيذ.
    Yani güzel bir şeyler içerek dünyanın sonunu izleyebiliriz. Open Subtitles مما يعنى.. اننا يجب ان نشاهد نهايه العالم اثناء شربنا لأجود الانواع
    Haydi bende birşeyler içerek sınavı geçmeni kutlayalım. Open Subtitles لنحتفل بإجتيازك الإمتحـان ، وذلك بالشرب في شقتي
    Bu sırada babamla ben yüzme havuzumuzda yunusa binip kokteylimizi içerek rahatlıyor olacağız. Open Subtitles لكن انا وابي سوف نسترخي في حمام السباحة الخاص بنا نلعب مع الدلافين ونشرب العصيرات
    Daktilonun başına oturup tek başına viski içerek düşünmen hoşuma gidiyor. Open Subtitles وأحب بانك تجلس لوحدك امام آلة الطابعة وتشرب الويسكي, وتفكّر بالقصّة
    Çocuklar kışa dayanıklı bir ev görüyorlar ve tüm bir haftayı parti vererek, içerek geçiriyorlar, aklına ne gelirse işte. Open Subtitles الأطفال يرون المنزل فارغ في الشتاء فيقضون الاسبوع كله فيه حفلات وشرب وكل هذا
    Bu sıcak havalara, ancak su içerek dayanabiliyorum. Open Subtitles عندما يكون بهذه الحرارة,يصعب علي حتى الوقوف لشرب الماء
    Son birkaç ayınızı ölene kadar içerek geçirdiğinizi de biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك قضيت الأشهر الماضية تحاول أن تثمل حتى الموت
    - Kahve içerek. Open Subtitles - نرتشف القهوة -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus