Burayı avcumun içi gibi biliyorum, zamanın olacak. | Open Subtitles | أعرف هذا المبني مثل ظهر يدي سوف تحظي بوقتك لا |
Bu ofisi avucumun içi gibi bilirim. | Open Subtitles | لذا أَعْرفُ هذا المكتبِ مثل ظهر يَدِّي |
Ben de Gotham'ı avcumun içi gibi biliyorum. | Open Subtitles | وانا أعرف (غوثام) غيباً |
- Avucumıin içi gibi biliyorum. | Open Subtitles | -أعرفه غيباً |
O bu caddeyi avucunun içi gibi bilir. | Open Subtitles | انه يعرف هذه الشوارع مثل الجزء الخلفي من يده. |
Sonra adam avucunun içi gibi bildiğini sandığı bir yere doğru atını sürüyor. | Open Subtitles | والرجل يذهب الي مكان كان يظن انه يعرفه كظهر يده |
Hayatımı avucunuzun içi gibi bildiğinizi söylüyordunuz. | Open Subtitles | أنت تقول بأنك تعرف سيرتي الذاتية وتحفظها عن ظهر غيب |
Duke burayı avucunun içi gibi biliyor. Zavallı çocuk. | Open Subtitles | ديوك يعرف هذا المكان مثل ظهر يده |
Gemiyi avucumun içi gibi bilirim ben. | Open Subtitles | أعرف هذه السفينة مثل ظهر يدي. |
O civarı avucunun içi gibi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف الحي مثل ظهر يدك |
- Avucumun içi gibi! | Open Subtitles | - مثل ظهر يَدِّي. |
Orayı avucunun içi gibi bildiğine eminim. | Open Subtitles | نعم، وأراهن أنه يعلم انها مثل الجزء الخلفي من يده |
Dostum, Maine'i avucumun içi gibi bilirim. | Open Subtitles | ياصاحبي انا اعرف ماين مثل الجزء الخلفي من يدي |
- Güven bana evlat. Buraları avucumun içi gibi bilirim. | Open Subtitles | إهدأ أيها الغلام ،أنا أعرف تلك الأنحاء كظهر يدي. |
Gemideki her çocuk burayı avucunun içi gibi bilir. | Open Subtitles | كل شخص بهذه المركبة يعرف هذا المكان كظهر يده |
O mağaraları melanin eksikliği olan avucunun içi gibi bilen bir dostumuz var. | Open Subtitles | عندي مساعد يعرف تلك الكهوف عن ظهر يده المحرمة الشاحبة |
...az önce söylediklerimi ve aynı zamanda avucumun içi gibi bildiğim şeyleri ezberden okuyarak,... | Open Subtitles | بسرد المذكور آنفا بالإضافة للأشياء التي أعرفها عن ظهر غيب |