| Böyle bir durumun benim temizlemekle yükümlü olduğum bir sektörde böylesine açık ve tehlikeli bir şekilde gerçekleşmesi benim için çok kötü. | Open Subtitles | مثل هذا الوضع يحدث في صناعة أنا مسئول عن تنظيفها هذا سيئ بالنسبة لى |
| Senin için çok kötü. | Open Subtitles | سيئ بالنسبة لك. |
| Ödeme için çok kötü olmayacak. | Open Subtitles | لا يبدو ذلك سيئاً بالنسبة لمكافأة |
| Öyleyse bu senin için çok kötü, değil mi? | Open Subtitles | ذلك سيئاً بالنسبة لك اليس كذلك ؟ |
| Her defasında o zavallı topal tilki için çok kötü hissederdim. | Open Subtitles | وشعرتُ دوماً بالسوء على ذلك الثعلب المسكين والمعاق. |
| Her defasında o zavallı topal tilki için çok kötü hissederdim. | Open Subtitles | وشعرتُ دوماً بالسوء على ذلك الثعلب المسكين والمعاق. |
| - Tanrım, Tina için çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | ) ! -انا مستاءة جداً من أجل (تينا ) |
| Bu benim için çok kötü, bebeğim. Çünkü sadece 22'lik var bende. | Open Subtitles | هذا خبر سيء بالنسبة لي عزيزتي لأنني أملك فقط سلاح من نوع 22 |
| Bir bar için çok kötü bir isim. | Open Subtitles | . هذا اسم سيئ بالنسبة لحانة |
| Bu senin için çok kötü olurdu . | Open Subtitles | سيكون سيئاً بالنسبة لكِ |
| - Tanrım, Tina için çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | ) ! -انا مستاءة جداً من أجل (تينا ) |
| Onlar için çok kötü bir durum. | Open Subtitles | هذا سيء بالنسبة لهم |
| Bak bu onun için çok kötü. | Open Subtitles | ذلك سيء بالنسبة له |