RAHATSIZ ETTİĞİMİZ İÇİN ÖZÜR DİLERİZ AMA KURTARILSAK İYİ OLACAK. | Open Subtitles | نأسف على إزعاجكم ولكن نرغب بأن يتم إنقاذنا |
Gecikme için özür dileriz. Birkaç dakika sürecek. Sorun değil. | Open Subtitles | مرحباً، آسف على تأخيرك لن نأخذ سوى بضع دقائق |
İzinsiz girişimiz için özür dileriz ancak, bir yardım çağrısına cevap vermiştik. | Open Subtitles | نحن نعتذر على التطفل نحن نستجيب لطلب استغاثه |
Arkadaşlarımızla ilgili her yanlış anlama için özür dileriz. | Open Subtitles | نعتذر عن أي سوء فهم كان عندك مع أصدقائنا |
Çok yoğun olduğumda da yemek yemeyi unutuyorum bazen. - Seni yorduğumuz için özür dileriz doktor. | Open Subtitles | أحياناً أنسى أن آكل حين أكون مشغولة آسفة على المتاعب ، دوك |
Tamam, yeni testler temiz olduğunu gösteriyor. Hata için özür dileriz. | Open Subtitles | "بعد خمسين دقيقة" إعادة الاختبار يقول أنك نظيفة آسفون على الخطأ |
Bayanlar ve baylar film beklediğimizden daha kısa sürdüğü için özür dileriz. | Open Subtitles | أيها السيدات و السادة نحن نعتذر لكم لأن الفلم ليس طويل بما فيه الكفاية |
Gecikme için özür dileriz, bayanlar baylar. Yayınımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. | Open Subtitles | أعزائي المشاهدين نأسف على التأخر |
Rahatsızlık için özür dileriz. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | نأسف على الازعاج لا شئ يدعو للقلق |
Rahatsızlık için özür dileriz. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | نأسف على الازعاج لا شئ يدعو للقلق |
İlk olmayacak. Rahatsızlık verdiğimiz için özür dileriz. | Open Subtitles | وهذه ليس تالمرة الأولى، آسف على الإزعاج |
Verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz, kurallar böyle. | Open Subtitles | آسف على الإزعاج. هو فقط a الإجراء القياسي. |
Gidebilirsiniz. Verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz. | Open Subtitles | يمكنك المغادرة، و نحن نعتذر على الإزعاج الذي سبّبناه لك |
Bu oturumu böldüğümüz için özür dileriz ancak John Steward bizim dostumuz. | Open Subtitles | نحن نعتذر عن تعطيل هذه الأجراءات. لكن جون ستيوارت صديقنـا. |
Marla, inşaat için özür dileriz. | Open Subtitles | مارلا، آسفة على البناءِ. |
Test için özür dileriz, ama emin olmak için yaptık. | Open Subtitles | نحن آسفون على هذا الأختبار ، لكن كان علينا ان نكون متأكدين |
Seni rahatsız ettiğimiz için özür dileriz. Sadece bu mahalleyi korumaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | عذراً على إزعاجكِ، نحن نحاول إبقاء هذا الحيّ آمناً. |
Her şeyi ortaya döktüğümüz için özür dileriz. | Open Subtitles | نحن آسفان على الأمور التي انكشفت أمام الجميع |
- Bağırdığımız için özür dileriz. - Ben de bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفون لأننا صرخنا بوجهك أنا من علي الاعتذار |
Beklettiğimiz için özür dileriz. | Open Subtitles | اعتذر لابقائكم تنتظرون. |
Bunun konuyla alakası yok! Bu karışıklık için özür dileriz. | Open Subtitles | هذه ليست الحالة نحن أسفون على سوء التفاهم الذي حصل |