Biz de dahil, hepimiz için aynı şey geçerli değil mi? | Open Subtitles | أليس الأمر نفسه بالنسبة لنا كلنا ؟ أنا و أنت أيضاً؟ |
Nazi ya da direnişçi, ikisi de benim için aynı. | Open Subtitles | لو كان نازي أَو مقاتل في المقاومةِ، هو نفسه بالنسبة لي. |
Hangimiz olsak Swati için aynı şeyi yapardık. | Open Subtitles | ان أي واحد منا لديه فعلت الشيء نفسه بالنسبة لسواتي. |
Yemek için kalmayacağım, herşeyin senin için aynı olmasını umarım. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَبْقى للعشاءِ، إذا كان نفس الشيء بالنسبة إليك. |
- Gerçek herkes için aynı manada degil, Dr. Brennan. | Open Subtitles | إن الحقيقة لا تعني نفس الشيء بالنسبة لكل شخص أيتها الطبيبة برينان |
Tek parçayım ama burası için aynı şeyi söyleyemem. | Open Subtitles | غير مصاب، وهو أكثر ما يمكنني قوله عن هذا المكان |
Bir şey kazanmak için, aynı değerde başka bir şey sunmalısınız. | Open Subtitles | لكي تحصل على شئ لابد أن تدفع شيئا مساويا في القيمه بالمقابل |
Senin için aynı şeyi söyleyemem, oğlum. | Open Subtitles | عمه تبدين رائعة لا استطيع ا قول لك مثل ذلك |
Eminim, Bayan Donovan da Maris için aynı şeyleri hissediyordu. | Open Subtitles | وأنا متأكد من شعر السيدة دونوفان بهذه الطريقة عن ماريس. |
Ama uyuyan güzel için aynı şeyi söyleyemem. | Open Subtitles | ولكن لا أستطيع أن أقول الشيء نفسه بالنسبة الجمال النائم. |
Hem sen de benim için aynı şeyi yapardın. | Open Subtitles | - يمكنك أن تفعل الشيء نفسه بالنسبة لي هل تعلم؟ - حسنا... |
Biz rahattık, ama yoldakiler için aynı şeyi söyleyemem. | Open Subtitles | لقد كانت رحلتنا مريحة ، لكنني لا يمكنني قول نفس الشيء بالنسبة للآخرين على الطريق. |
Ameliyathaneler de benim için aynı anlama geliyor. | Open Subtitles | تُمثّل غرفة العمليّات نفس الشيء بالنسبة لي |
Durumu ciddi ama sabit, durdurduğu adam için aynı şeyi söyleyemem. | Open Subtitles | إنه في حالة حرجة لكن مستقرة، وهو أكثر مما يمكنني وصفه --للرجل الذي أوقفه جانباً تلقى رصاصة في الرأس |
Bir şey kazanmak için, aynı değerde başka bir şey sunmalısınız. | Open Subtitles | يجب ان تقدم شيئا مساويا في القيمه للشئ الذي تريد الحصول عليه |
Senin için aynı şeyi söyleyemem, oğlum. | Open Subtitles | لا استطيع ا قول لك مثل ذلك عزيزي. |
Ben de kaşıkçatal için aynı şeyi düşünürdüm. | Open Subtitles | أنت تعرف، شعرت بنفس الطريقة عن سبورك. |