Elaine, Feldman hepimize Bolshoi için bilet almış. | Open Subtitles | نظري إيلين، فيلدمان استطاع الحصول لنا على تذاكر لحضور عرض رقص باليه روسي |
İmzalatmazsan, gösteri için bilet alamazsın. | Open Subtitles | شكرا جزيلا أنت لم توقع إذن، لا تذاكر لحضور العرض. |
Bazı insanların buraya girmesine izin verilmemeli. Şovda eğlenmek için bilet aldım. | Open Subtitles | لقد اشتريت تذكرة لكي أستمتع بالعرض، اذهب واعمل عرضاً بمفردك. |
Piano Man için bilet isteyen var mı? | Open Subtitles | هل يريد أحد أن يشتري تذاكر لعازف البيانو؟ |
Amerikada ticari olarak uzaya uçmak için bilet alamazsınız -- bunu yapamazsınız. Ama bunu Rusya'da yapabilirsiniz. | TED | انتم لا تستطيعون شراء تذكرة تجارياً و الطيران إلى الفضاء في أميركا لا تستطيعون ذلك. بامكانكم شرائها في روسيا. |
Tiyatro için bilet aldım. | Open Subtitles | لديّ تذاكر إلى المسرح |
Yarın için bilet ister misin? | Open Subtitles | أتريدين تذاكر لحفلة الغد؟ |
Barnum Sirki'nde dünyanın en küçük adamının gösterisi için bilet aldım. | Open Subtitles | لدي تذاكر لرؤية أصغر رجل بالعالم , في بانروم |
Oyuna kaynak bulma amacıyla düzenlenen gösteri için bilet alanlar listesinde. | Open Subtitles | انه على قائمة الاشخاص الذين إشتروا تذاكر لعرض جمع التبرعات |
Reggie bu akşamki maç için bilet göndermiş. | Open Subtitles | ريجي " أرسل تذاكر لمباراة نهائية " |
Ödevini yapmazsan, gösteri için bilet alamazsın. Onu sandalyeye oturtsana, dostum! | Open Subtitles | لم تنجزي واجبك، إذن لا تذكرة لحضور العرض. |
Tahran'dan yapılacak olan uçuş için bilet onaylarına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يجب ان نؤكد على تذاكر الخروج السبعة من طهران على الخطوط السويسرية |
Onlar futbol maçı için bilet alacaklardı ama ben "50 metre..." | Open Subtitles | كانوا سحصلو له على تذاكر لكرة القدم و كنت في مثل، خط 50 ياردة ؟ |
feminist konferanslara gitmemiz için bilet alırdı, vaftiz annemizle yatmaya ve bizi aramamaya başladı. | Open Subtitles | هي أن يشتري لهم تذاكر لحضور محاضرة نسوية بدأ في معاشرة جدتنا, لكنه توقف اخيرًا |
Jacques ve sana Paris'e dönmeniz için bilet ayırttım. | Open Subtitles | لقد حجزت تذكرة لكي ول(جاك) لتعودوا إلى "باريس" الليلة. |
Piano Man için bilet isteyen var mı? | Open Subtitles | هل يريد أحد أن يشتري تذاكر لعازف البيانو؟ ! |
Hiç keşlerin mezarlarına gitmek için bilet aldın mı, Roman? | Open Subtitles | هل حاولت شراء تذكرة للدخول لعالم المدمنين؟ |
Rastgele gidip gelmek için bilet mi alıyorsun? | Open Subtitles | شراء تذاكر إلى لا مكان؟ |
Hadi homoseksüel kardeş-arkadaşım, Lilith Fair için bilet alıp biraz K-NBA programı izleyelim. | Open Subtitles | هيا يا صديقتى الأخت الشاذة (دعينا نشترى تذاكر لحفلة المغنية (ليليث فير ونشاهد كرة السلة للفتيات |
Bilmiyorum. Michael Jordan'ı playofflarda izlemek için bilet aldığımız günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لا أعلم ، اتذكر أيام الجامعة ، عندما أخذنا تذاكر لرؤية (مايكل جوردن) في المباريات النهائية؟ |
İyi niyetinin de bir göstergesi olarak eski düşmanımız bize bu akşamki tiyatro için bilet getirmiş... | Open Subtitles | وكإثبات على حسن النيّة من عدوّتنا القديمة، تذاكر لعرض الأوبرا اللّيلة. |
- Met için bilet de buluruz. - Mets mi? | Open Subtitles | تذاكر لمباراة الميتس الميتس ؟ |
Maç için bilet. | Open Subtitles | انها تذكرة لحضور المباراة. |