Senin için bir anlamı yok ama önemli bir olay. | Open Subtitles | هذا لا يعني شيئًا لك، لقد كان أمرًا لعينًا في غاية الأهمية. |
Bu adamın benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | فهذا الرجل لا يعني شيئًا ليّ. |
Evet öyle ama bunun benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | أوه، نعم، هو , لكن الذي يَعْني لا شيءَ لي. |
Evet öyle ama bunun benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | أوه، نعم، هو , لكن الذي يَعْني لا شيءَ لي. |
- Olmaz dedim. Senin için bir anlamı yok. Bu tamamen doğru sayılmaz. | Open Subtitles | قلت لا ، فهو لا يعنى شيئاً لكِ - حسناً ، هذا ليس صحيحاً بالمرة - |
- Olmaz dedim. Senin için bir anlamı yok. Bu tamamen doğru sayılmaz. | Open Subtitles | قلت لا ، فهو لا يعنى شيئاً لكِ - حسناً ، هذا ليس صحيحاً بالمرة - |
Evet, ama, yani benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | نعم, ولكن هذا لا يعني شيء |
Mary, İngiltere'yi almanın benim için bir anlamı yok. | Open Subtitles | (ماري)، الادعاء بـ "انجلترا" لا يعني شيء لي |
- ...hiç kimse için bir anlamı yok. | Open Subtitles | - هو لا يعني شيء للجميع... . |