Bu ülkeyi, ülkenin vatandaşlarını ve güvenliğini önemsediğim için bugün buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا اليوم لأنني أهتم بهذه الدولة بمواطنيها وأمنها |
Boşyere ölmediğinden emin olmak için bugün buradayım. | Open Subtitles | وأنا هنا اليوم لأنني أريد التأكد أن موته لم يكن هباء |
Tracy'yi sevdiğim için bugün buradayım. | Open Subtitles | انا هنا اليوم لأنني أحب (ترايسي) |
Herkes şişko çocuk vurmak istediği için bugün iki katı top sattım. | Open Subtitles | بعت الضعف اليوم لأن الجميع يريدون ضرب الفتى السمين |
Dün gece burayla ilgili bir rüya gördüğüm için bugün buraya geldim. | Open Subtitles | أتيت اليوم لأن ليلة البارحة رأيت حلماً عن هذا المكان. |
Senin için bugün kötü bir gün. Yarın harika olabilir. | Open Subtitles | فاليوم ربما يكون يوما سيئا بالنسبه لك ولكن غدا سيكون رائعا |
BlueBell yok olmayla karşı karşıya olduğu için bugün burada toplandık. | Open Subtitles | لقد أجتمعنا اليوم لأن بلو بيل تواجه الانقراض |
Bakan Durant geçici olarak aramızda olmadığı için bugün yerine ben bakıyorum çünkü Amerikan hükûmeti istikrara yönelik her somut adımı desteklemektedir. | Open Subtitles | وبما أن الوزيرة (دورانت) تنحت جانباً بشكل مؤقت أشارك اليوم لأن الحكومة الأمريكية تؤيد أيّ خطوات ملموسة نحو الاستقرار |
Onun için bugün Louis Litt rehabilitasyon programının birinci günü. | Open Subtitles | لذا فاليوم هو أول يوم من برنامج ترميم سمعة (لويس لييت) |
Öyleyse, kendine bulduğun ilaç buysa Elliott, çok ciddiyim öfkeni dağıtmak için bugün hiç doğru bir gün değil. | Open Subtitles | حسناً إن كنت كذلك، وكان مخدرك بإختيارك فأقولها لك (إليوت) فاليوم ليس يوماً مناسباً لإطلاق العنان |
John! Çiçekler senin için, bugün Aziz John'un günü. | Open Subtitles | إليك يا (جون) فاليوم يومك |