"için buradayım" - Traduction Turc en Arabe

• أنا هنا
• هنا من
• انا هنا
• هنا لأجل
• هنا لأجلك
• هنا كي
• هنا لأنني
• هنا كى
• هنا لأن
• هنا أَنْ
• أنا هُنا
• هنا فقط
• هنا ل
• هنا بسبب
• سبب وجودي هنا

Şu an gerçekleşmekte olan inanılmaz dördüncü üretim devrimini size söylemek için buradayım.
أنا هنا لأخبركم عن ثورة التصنيع الرابعة المذهلة والتي هي قيد التنفيذ الآن

Size yaratıcı çözümlerin dünyayı kurtarabileceğini söylemek için buradayım, yaratıcı çözümler ve oyun.
أنا هنا لأقول لكم أن التصرفات الخلاقة، بإمكانها إنقاذ العالم السلوك الخلاق واللعب

Pekâlâ, öncelikle sadece bunun için buradayım, başka bir şey için değil.
حسنا ، بالأول انا هنا من اجل هذه القضية ولا شيء اخر

Seninle tartışmak burada değilim. Sana destek olmak için buradayım.
أنا لست هنا لاتجادل معك انا هنا لتقديم الدعم لك

Dünyadaki herkes öyle. Ben para için buradayım, tamam mı?
وكذلك العالم أنا هنا لأجل النقود، حسناً؟

Ben senin için buradayım, sen bakmıyorsun bile.
أنت أعمى أنا هنا لأجلك ، ولكنك لا تنظرإلي

İşi kapmak için veya seni kundağa sarmak için buradayım.
أنّني أسعى لاستعادة عملي أو أنّني هنا كي أرعاكَ بحناني

Yürütücü işlev ile ilgili böyle düşünmenin tamamen yanlış olduğunu söylemek için buradayım.
حسنًا، أنا هنا لأخبركم أن هذه الطريقة في التفكير بالوظيفة التنفيذية خاطئة تمامًا.

Bir sonraki büyük işimizi anlatmak için buradayım aslında. Teknoloji şu an bize şahitlerin bilgilerini eş zamanlı olarak raporlama imkanı veriyor.
أنا هنا لأتحدث عن الخطوة الكبيرة القادمة لأن ما نكتشفه هو أن لدينا المقدرة على الإبلاغ من شهود عيان على الحدث، مباشرةً

Resmi bir iş için buradayım. Endişelenecek bir şey yok.
أنا هنا في مهمة رسمية لا وجود لما يدعو للقلق

Geçen gece burada olan cinayet hakkında neler bildiğinin öğrenmek için buradayım.
أنا هنا لأكتشف ما تعرفه عن الجريمة التي حدثت هنا ليلة الأمس

Fark edilmek ve burs alıp kapağı LSU'ya atmak için buradayım.
أنا هنا لجذب الانتباه للتجنيد في معسكر للوصول بنفسي بطولات المحترفين

Hayır, boşa harcamadınız. Hiç de bile. Ben bunun için buradayım.
لا، أنتِ لا تضيّعين وقتي أبدًا أنا هنا من أجلِ هذا

Arma kazanmak için burada değilim, seni sevdiğim için buradayım.
أنا لست هنا من أجل رقعة. أنا هنا لأني أحبك.

Bak, ben senin için ve onun için buradayım, tamam mı?
اسمعي، أنا هنا من أجلكِ ومِن أجلها، حسناً؟ أيّ شيءٍ تحتاجينه.

Bunun için buradayım. Bir sonraki hareketimi planlamam bir yere ihtiyacım var.
لهذا انا هنا , ساحصل علي بعض الراحة واُخطط الي خطوتي التالية

Annemi ziyaret etmek için buradayım. Neden silahım olsun ki?
انا هنا لزيارة امى لم على ان احمل سلاح ؟

Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım.
أنا أخبرتك بعدد كبير من الأشياء أنا هنا لأجل ما أريده

Senin için buradayım bebeğim! Ne istersen bebeğim!
أنا هنا لأجلك يا عزيزتي أي شيء تريدينه يا عزيزتي

Şu anda senden daha iyi olduğumu söylemek için buradayım.
أنا هنا كي أخبرك بأني أفضل منك في الوقت الحالي

Burada olmak zorunda olduğum için, bunu istediğim için buradayım.
أنا هنا لأنني يجب أن تكون، لأنني أريد أن أكون.

Onun hayatının buna değip değmeyeceğini görmek için buradayım.
لذا انا هنا كى اكتشف اذا كانت حياته قد ذهبت دون جدوى

Kız arkadaşım test yaptırmamı istediği için buradayım.
أنا هنا لأن صديقتي قال للحصول على الاختبار.

Ben de bu yüzden sana yardım etmek için buradayım.
وذلك السببُ الوحيدُ الي انا هنا أَنْ أُساعدَك.

Korkak olduğun için bu cesetleri asla taşıyamayacağını söylemek için buradayım.
أنا هُنا لأخبرك أنّك لن تحرك تلك الجثث مطلقًا لأنك جبان

İnanın ki kız kardeşinizi kimin öldürdüğünü bulmaya yardım etmek için buradayım.
اعدك أنني هنا فقط لأنني أريد المساعدة في إيجاد الشخص الذي قتل

Bir prosedür için buradayım, ve gazeteler her zamanki gittiğim terapi yerlerini biliyorlar.
هنا ل إجراء، وتَعْرفُ الصحف الشعبيةَ تحسّنِي العاديِ يَضِعُ،

Ada sakinlerinin varlığını inkar ettikleri kayıp bir kızı bulmak için buradayım.
أنا هنا بسبب طفلة مفقودة، يدعي أهل القرية عدم وجودها

Bakın, sizlere ve teşkilatınıza özellikle de bu departmana değer verdiğim için buradayım.
سبب وجودي هنا هو تقديري لكم وعلاقتي مع القسم وخاصة مع هذا المركز