Charming için en iyisini neyse onu yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | إنه كان يتعلق بما هو الأفضل ل تشارمنق |
Bununla ortak olan tek noktamız ikimizin de senin için en iyisini istiyor olmamız. | Open Subtitles | الشىء الوحيد المشترك بينى وبين ذلك الشىء اننا نحاول عمل الأفضل لك |
Eğer kendin için en iyisini istiyorsan bizle gelirsin. | Open Subtitles | تعال معنا لو أنك تعلم ما هو الأفضل بالنسبة لك |
Karen biliyorsun değil mi, senin için en iyisini istiyorum yalnızca. | Open Subtitles | كارين أنت تعرفين أنني فقط أريد ما هو الأفضل لكِ ، ألست كذلك؟ |
Senin için en iyisini o bilir. Biz durumu kontrol altına aldık. | Open Subtitles | إنه يعرف مصلحتك , الوضع تحت سيطرة الجيش |
Çünkü sen de benim kadar Koruyucu için en iyisini istiyorsun. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تريدين ما هو أفضل للحامية بقدر ما أفعل |
İkinizi de önemsiyor ve evliliğiniz için en iyisini yapmanıza yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أهتم لكليكما، وأريد مساعدتك بفعل الأفضل من أجل مصلحة زواجكما |
Oğlun için en iyisini istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد ما هو الأفضل لصالح ابنك |
Ben senin babanım. Ve senin için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أنا والدك وأقوم دائماً بما هو الأفضل لك. |
Ve sadece seni sevdiğim ve senin ve ailemiz için en iyisini istediğimden dolayı. | Open Subtitles | وهذا بسبب أني أحبك وأريد الأفضل لك ولعائلتنا |
Senin için en iyisini istiyordum ve sen beni yıktın. | Open Subtitles | كل ما أردته كان الأفضل لك وحطمتني |
Canım, senin için en iyisini düşünüyorum. | Open Subtitles | عزيزتي أنا فقط أفكر ما هو الأفضل بالنسبة لك |
Baban senin için en iyisini istiyor. Her zaman da bunu istedi. | Open Subtitles | والدكِ يريد الأفضل لكِ فقط, هذا كل ما يريده |
Dinle, senin için en iyisini istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | انصتي، تعرفين أنني أريد مصلحتك |
-kenara koyup hasta için en iyisini yapacağını düşünmüştüm. -İşim mi? | Open Subtitles | حتى تضع الخلافات الشخصية جانباً و فعل ما هو أفضل للمريض |
Ben de, ama kız kardeşini düşünmeyi bırakmak ve kızımız için en iyisini yapmaya başlamak zorundasın. | Open Subtitles | ولا أنا لكن يجب ان تتوقفي عن التفكير بأختك وتبدأي بفعل الأفضل من أجل ابنتنا |
Bu grup için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أريد ماهو الأفضل لصالح هذه المجموعة |
Onu memnun etmek için en iyisini yapacağız ve onun iyi tarafında olacağız | Open Subtitles | سنَعْملُ ما بوسعنا ليرضي ونَبْقى على جانبِه الجيدِ |
Ve Woody'ninki çocuğu için en iyisini yapmaktı. | TED | وبالنسبة لوودي كان أن يقوم بما هو أفضل لطفله. |
Hadi ama. Ben sadece oğlumuz için en iyisini istedim. | Open Subtitles | أوه , رجاءً , لقد أردت وحسب الأفضل لأجل ابننا |
Ama seni seviyorum ve oda benim için en iyisini istiyor. | Open Subtitles | ، كلا المرتان ، لكنني أحبك و هو يريد الأفضل لي |
İnsanlar onlar için en iyisini düşündüğümüzü anladıkları zaman bu direniş sona erecektir. | Open Subtitles | المقاومة ستنتهي بمجرد فهم الناس اننا نريد الافضل لهم |
Walter Paige ile olan sorunlarımız bir yana kızım için en iyisini isterim. | Open Subtitles | (والتر) على الرغم من مشاكلي مع (بايج) أريد ما هو أفضل لإبنتي |
- Paige için en iyisini istiyoruz. | Open Subtitles | -نود فعل ما في صالح "بيدج" -أماه |