Bu kızların beni bayıltıp benden faydalanacağı için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | قد بدأت أقلق أن هؤلاء السيّدات سيجعلونني أثمل ويستغلّونني |
Ben de senin için endişelenmeye başlamıştım. Bu uyumlu, riayetkâr saçmalıklarına daha ne kadar katlanabilirdim bilmiyorum. | Open Subtitles | كنت بدأت أقلق عليك، لا أظنني سأحتمل مزيدًا من هذا الهراء التبجيليّ |
Bir nevi sosyopat olduğun konusunda senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أقلق إن كنتِ مختلة إجتماعيًا |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق عليك |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق عليك |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. Gideli çok uzun zaman oldu, Glen. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق عليك (لقد ذهبت لوقت طويل ، (غلين |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أقلق عليكِ |
- Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق بشأنك |
Caroline, senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | (كارولاين)، كنت قد بدأت أقلق عليكِ.. |