Bunun senin için garip olduğunu biliyorum, çünkü benim için de çok garip. | Open Subtitles | أعلم أن هذا غريب بالنسبة إليك . لأنه غريب حقاً بالنسبة لي أيضاً |
Normal insanlar için garip olan bir şey senin için normaldir. | Open Subtitles | ان كان شيىء ما غريب بالنسبة للأشخاص العاديين فهو عادى بالنسبة لك |
Yani senin için garip olan bir şey diğer insanlar için tüm limitleri aşmış, delilik sınırında olmalı. | Open Subtitles | أتعرف ؟ لكى يكون هناك شيىء غريب بالنسبة لك يجب ان يكون شيىء مُختل خارج المخططات |
- Eve gelmeden çalışma alanında kalması onun için garip birşey degildi. | Open Subtitles | ليس امراً غريباً بالنسبة لها ان تبقى خارجاً بدون أن ترجع للمنزل |
Herkes için garip bir gün oldu. | Open Subtitles | لقد كان هذا يوماً غريباً على الجميع |
Senin için garip olduğunu biliyorum ama hayatımı kurtardın ve sana borçluyum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو غريباً لكن... أنتِ أنقذت حياتي، وأنا أدين لك بواحدة |
Bu FBI için garip bir soru değil mi? | Open Subtitles | هذا سؤال غريب بالنسبة لأسئلة المباحث الفيدرالية، أليس كذلك؟ |
- Yine de bir motor çetesi için garip bir şarkı. | Open Subtitles | مع ذلك هو لحن رئيسي غريب بالنسبة لعصابة دراجات بخارية |
Senin için garip olmalı, FBI için çalışmak. | Open Subtitles | ...غذاًن لابد أنه غريب بالنسبة لك العمل مع المباحث الفيدرالية |
Senin için garip bir durum olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذا قد يكون غريب بالنسبة إلك ... لأنه غريب أيضاً بالنسبة إلي, و لكنني |
Burası benim için garip bir yer. | Open Subtitles | فهذا مكان غريب بالنسبة لي. |
Büyükbabam için garip bir meslek; | Open Subtitles | "هذا عمل غريب بالنسبة إلى جدي" |
Bu yakın zamanda boşanmış bir erkek için garip bir durum mi? | Open Subtitles | أليس هذا غريباً بالنسبة لرجل منفصل حديثاً؟ |
- Bizim için garip olacak, değil mi? | Open Subtitles | هذا لن يكون غريباً بالنسبة لنا, أليس كذلك؟ |
- Artık orada yaşamayacaklar. - Mary için garip olacak. | Open Subtitles | هم لايقطنون هنالك بعد الآن - (سيكون هذا غريباً على (ماري - |
Fakat bana yanlarında hiçbir hizmetkar getirmeyecekleri söylendi ki bu bir Marki ve Markiz için garip bir durum. | Open Subtitles | هذه عادتها, ولكن تم إخباري أنهم لا يملكون خادمات ولا خدم وهذا يبدو غريباً على مركيز ومركيزة (مركيز: لقب نبلاء أوروبا واليابان) |
Senin için garip olduğunu biliyorum, ama hayatımı kurtardın ve sana borçluyum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو غريباً لكن... أنتِ أنقذت حياتي، وأنا أدين لك بواحدة |
Bence bir beyefendinin bir leydiyle konuşması için garip bir yol. | Open Subtitles | مازلت أعتقد بأنه تصرف غريب من رجل محترم ليتحدث مع سيدة |
Bu odada durmak senin için garip olsa gerek. | Open Subtitles | إنه لمن الغريب أن تكوني في هذه الغرفة الآن |
Evde olmadığım için garip hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بغرابة ألا أكون في المنزل |