"için garip" - Traduction Turc en Arabe

    • غريب بالنسبة
        
    • غريباً بالنسبة
        
    • غريباً على
        
    • يبدو غريباً
        
    • غريب من
        
    • أن هذا غريب
        
    • الغريب أن
        
    • بغرابة ألا
        
    Bunun senin için garip olduğunu biliyorum, çünkü benim için de çok garip. Open Subtitles أعلم أن هذا غريب بالنسبة إليك . لأنه غريب حقاً بالنسبة لي أيضاً
    Normal insanlar için garip olan bir şey senin için normaldir. Open Subtitles ان كان شيىء ما غريب بالنسبة للأشخاص العاديين فهو عادى بالنسبة لك
    Yani senin için garip olan bir şey diğer insanlar için tüm limitleri aşmış, delilik sınırında olmalı. Open Subtitles أتعرف ؟ لكى يكون هناك شيىء غريب بالنسبة لك يجب ان يكون شيىء مُختل خارج المخططات
    - Eve gelmeden çalışma alanında kalması onun için garip birşey degildi. Open Subtitles ليس امراً غريباً بالنسبة لها ان تبقى خارجاً بدون أن ترجع للمنزل
    Herkes için garip bir gün oldu. Open Subtitles لقد كان هذا يوماً غريباً على الجميع
    Senin için garip olduğunu biliyorum ama hayatımı kurtardın ve sana borçluyum. Open Subtitles أعرف أن هذا يبدو غريباً لكن... أنتِ أنقذت حياتي، وأنا أدين لك بواحدة
    Bu FBI için garip bir soru değil mi? Open Subtitles هذا سؤال غريب بالنسبة لأسئلة المباحث الفيدرالية، أليس كذلك؟
    - Yine de bir motor çetesi için garip bir şarkı. Open Subtitles مع ذلك هو لحن رئيسي غريب بالنسبة لعصابة دراجات بخارية
    Senin için garip olmalı, FBI için çalışmak. Open Subtitles ...غذاًن لابد أنه غريب بالنسبة لك العمل مع المباحث الفيدرالية
    Senin için garip bir durum olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أن هذا قد يكون غريب بالنسبة إلك ... لأنه غريب أيضاً بالنسبة إلي, و لكنني
    Burası benim için garip bir yer. Open Subtitles فهذا مكان غريب بالنسبة لي.
    Büyükbabam için garip bir meslek; Open Subtitles "هذا عمل غريب بالنسبة إلى جدي"
    Bu yakın zamanda boşanmış bir erkek için garip bir durum mi? Open Subtitles أليس هذا غريباً بالنسبة لرجل منفصل حديثاً؟
    - Bizim için garip olacak, değil mi? Open Subtitles هذا لن يكون غريباً بالنسبة لنا, أليس كذلك؟
    - Artık orada yaşamayacaklar. - Mary için garip olacak. Open Subtitles هم لايقطنون هنالك بعد الآن - (سيكون هذا غريباً على (ماري -
    Fakat bana yanlarında hiçbir hizmetkar getirmeyecekleri söylendi ki bu bir Marki ve Markiz için garip bir durum. Open Subtitles هذه عادتها, ولكن تم إخباري أنهم لا يملكون خادمات ولا خدم وهذا يبدو غريباً على مركيز ومركيزة (مركيز: لقب نبلاء أوروبا واليابان)
    Senin için garip olduğunu biliyorum, ama hayatımı kurtardın ve sana borçluyum. Open Subtitles أعرف أن هذا يبدو غريباً لكن... أنتِ أنقذت حياتي، وأنا أدين لك بواحدة
    Bence bir beyefendinin bir leydiyle konuşması için garip bir yol. Open Subtitles مازلت أعتقد بأنه تصرف غريب من رجل محترم ليتحدث مع سيدة
    Bu odada durmak senin için garip olsa gerek. Open Subtitles إنه لمن الغريب أن تكوني في هذه الغرفة الآن
    Evde olmadığım için garip hissediyorum. Open Subtitles أشعر بغرابة ألا أكون في المنزل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus