Kariyerimin yarısını, bu piçkurusunu hapse tıkmak için harcadım. | Open Subtitles | قضيت نصف وقت عملي محاولاً الزج بهذا الوغد في السجن |
Hayatının çoğunu içindeki beni bulmak için harcadım ve asla bulamadım. | Open Subtitles | لقد امضيت معظم حياتك محاولاً أن أجد نفسي فيك و لم أستطع |
Bütün paramı Kraliçeye, şu lanet şeyi almak için harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل نقودي على هذا الشيء اللعين للملكة. |
Bakın, ebeveynlerimin cenaze töreninden sonra elimde kalan tüm parayı buraya gelmek için harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل ما تبقى لدي بعد جنازة والدي فقط لأحضر إلى هنا |
Bahşişlerden kazandığım tüm parayı burayı ayırtmak için harcadım çünkü seçmeye katılanların olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | لقد صرفت جميع اموال الاكراميات على ايجار هذا الغرفه لأنني اعتقدت انه سيكون لدينا حضورا |
Hayatımın çoğunu bu gördüğünüz eşsiz parçaları edinmek ve... düzenlemek için harcadım. | Open Subtitles | عملت أغلب حياتِي ........... لإكتساب وتعديد هذه القطَعِ الثمينة التى تراها أمامك |
Ama kendim için, geçmişte son yirmi yılı oldukça aykırı bir yöntemle insan davranışlarını incelemek için harcadım: yan kesicilik. | TED | لقد أمضيت السنوات العشرين الفائتة وأنا أدرس السلوك البشري من وجهة نظرٍ غير تقليدية من وجهة نظر النشّال |
Ben tüm hayatımı onu mutlu etmek için harcadım ama o benim için denemez bile! | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي كلّها محاولاً أن أجعلها سعيدة لكنّها لم تحاول قطّ من أجلي |
Hayatımın dört yılını bu adamı alaşağı etmek için harcadım. | Open Subtitles | أمضيت أربعة أعوام من عمري محاولاً الإيقاع بهذا الشخص |
Sanırım, hayatımı içimdeki boşluğu doldurmak için harcadım, bilirsin... diğerlerindeki boşluğu doldurmak için mi? | Open Subtitles | أظنني قضيت طوال حياتي محاولاً ...مليء الفراغ بداخل نفسي بـ مليء الفراغ داخل الأخرين؟ |
-Ertesi gün kalktım ve hiçbişeyim yoktu, sonraki 24 saatimi seni bulmak için harcadım | Open Subtitles | استيقظت في الصباح التالي، وعدت إلى القنصلية تقريباً زحفت فوق الزجاج لأحصل على نسخة من قائمة الضيوف قضيت الـ24 ساعة التالية محاولاً أن أعرف |
Bakın, ebeveynlerimin cenaze töreninden sonra elimde kalan tüm parayı buraya gelmek için harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل ما تبقى لدي بعد جنازة والدي فقط لأحضر إلى هنا |
Kazandığım paraların yarısını size Londra'dan hediyeler alabilmek için harcadım ve umarım beğenirsiniz. | Open Subtitles | انظروا ، لقد أحضرت لكم جميعاً هدايا من لندن آمل أن تعجبكم فقد أنفقت نصف مرتباتي عليها |
Bak dostum, yanlış yapıyorsunuz. 120 dolar içkiler için harcadım. 40 dolar da tip verdim. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً، أنفقت 120 دولاراً على المشروب و40 دولاراً على البقشيش |
Hayır. Tasarruflarımızı motorlu evin peşinatı için harcadım. | Open Subtitles | كلا ، أنفقت مدخراتنا على مقدم لمنزل متحرك |
Zamanımın ve paramın büyük bir kısmını bu kasayı bulmak için harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت الكثير من الوقت ومبلغ ضخم من المال فى محاولة أيجاد هذا السرداب |
Hayat birikimlerimi, minibüsümü bir köpeğe dönüştürmek için harcadım. | Open Subtitles | صرفت مدخرات حياتي لأحول شاحنتي الى كلب |
Tüm ayı dansa hazırlanmak için harcadım. | Open Subtitles | انا صرفت طوال الشهر إستعداد لهذا الرقص |
Evet! Ve yarısını pizza için harcadım. | Open Subtitles | أجل وقد صرفت نصفه على شريحة بيتزا |
Ben hayatımın çoğunu şu anda önünüzde gördüğünüz paha biçilmez eserleri toplamak ve kataloglamak için harcadım. | Open Subtitles | عملت أغلب حياتِي ........... لإكتساب وتعديد هذه القطَعِ الثمينة التى تراها أمامك |
Son 10 yılımı, G-Kızı'nın gücünün kaynağını araştırmak için harcadım. | Open Subtitles | لقد أمضيت الـ10 سنوات الأخيرة لتحليل مصدر قوة الخارقة |