Onlar gittiklerinde, burası ucuz et satıcılığı için harika bir yer olacak. | Open Subtitles | عندما تذهب هذه , سوف يكون هذا مكان مثالي لتربية الأبقار |
Kaliteli bir mal için harika bir fiyat teklif ediyor. | Open Subtitles | إنه يقدم لى مُنتجاً ممتازاً مقابل سعر بسيط |
Kısacası, New York Şehri için harika bir gün. | Open Subtitles | باختصار، يوم عظيم بالنسبة لمدينة نيويورك. |
Babası olmayan yalnız bir çocuk için harika bir okul sonrası oyunuydu. | Open Subtitles | كان لعبه عظيمه لقضاء الوقت بعد المدرسه لطفل وحيد بلا والد |
Enerjiyi paylaşmamız için harika bir fırsat. | Open Subtitles | إنها فرصة رائعة لنا لنتشارك الطاقة |
Sanırım sahnede perişan olursam ve bu bir felakete dönüşürse bu senin için harika bir hikaye olur. | Open Subtitles | أظن أنني لو احترقت على هذا المسرح وتحول الأمر إلى كارثة فستكون قصة جميلة بالنسبة لك |
Amerikalı olmak için harika bir gün. | Open Subtitles | يوم رائع لتكون أمريكياً هاه ؟ |
Hem Steven hem de İngiltere için harika bir maç oluyor. | Open Subtitles | تلك لعبة رائعة من ستيفن و المنتخب الإنكليزي. |
Birbirimizi biraz daha iyi tanıyabilmemiz için harika bir yer biliyorum. | Open Subtitles | لقد حصلت على مكان مثالي لـ نتعرف على بعض قليلاً |
Kimse yok. Dövüş için harika bir yer. | Open Subtitles | مستودع مهجور ولا أحد حوله إنه مكان مثالي للقتال |
Batmakta olan bir işletme için harika bir fiyat çekmiştim. | Open Subtitles | عرضت عليه سعراً ممتازاً مقابل عمل خاسر. |
Bu Afrika kıtası için harika bir çözüm çünkü Afrika'lıların yüzde 80'i bir banka hesabına sahip değil, fakat heyecan verici olan, M-Pesa'nın enerji gibi bir sektördeki diğer aykırı yenilikçi işletme modellerin kaynağı oluyor olması. | TED | هذا حل عظيم بالنسبة للقارة الأفريقية لأن 80 في المئة من الأفارقة لا يملكون حسابات مصرفية، ولكن ما هو مثير هو أن M-Pesa أصبح الآن مصدر من مصادر أخرى لنماذج الأعمال التخريبية في قطاعات مثل الطاقة. |
Sivil hayat için harika bir yer. | Open Subtitles | سيكون عظيم بالنسبة للحياة المدنية |
Babası olmayan yalnız bir çocuk için harika bir okul sonrası oyunuydu. | Open Subtitles | كان لعبه عظيمه لقضاء الوقت بعد المدرسه لطفل وحيد بلا والد |
Amanda'nın nasıl büyüdüğünü görmek için harika bir yol. | Open Subtitles | إنها فرصة رائعة لمعرفة كيف (نشأت (أماندا |
Onun için harika bir fırsat. | Open Subtitles | إنها فرصة رائعة لها. |
Ama tek mesele senin daha iyi vakit geçirmen. Bu arada akşam için harika bir planim var | Open Subtitles | بالمناسبة، لدي خطة جميلة بالنسبة لنا. |
Gibbler Tarzı 25 yıllık evliliğinizi kutlamak için harika bir hafta sonu planladı. | Open Subtitles | خططت Gibbler نمط عطلة نهاية الاسبوع جميلة بالنسبة لك للاحتفال 25 عاما من الزواج. |
Gey olmak için harika bir zaman. | Open Subtitles | هذا وقت رائع لتكون شاذاً. |
Borçlanmak için harika bir adam. | Open Subtitles | رجل رائع لتكون مديناً له. |
Bizim için harika bir Sancerre şarabı açtım ve çok nazikçe hareket ediyorum. | Open Subtitles | لقد فتحت زجاجة رائعة من أجلنا كما أنني أدبت نفسي |
Ve benim de, ilk resmi faaliyetin için harika bir fikrim var. | Open Subtitles | وانا لدى فكرة رائعة من اجل تمثيلك الرسمى الاول. |