Bin altın mı! Ben Leydi Amara için hayatımı bile veririm! | Open Subtitles | ْ 1000 قطعة من الذهب أنا أضحي بحياتي من أجل أمارة |
Senin için hayatımı tehlikeye attığım için en azından teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | لم لا تشكرينني على الأقل للمخاطرة بحياتي من أجلك؟ |
Artık Sheppard'ın takımında olmamam, Atlantis'e yardım etmek istemediğim veya sizlerin için hayatımı ortaya atmayacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | كوني لا أعود أنتمي لفريق شيبرد ذلك لا يعني أني لست راغب في مساعدة أتلانتس أو أضع حياتي على المحك لأي منكم |
Sırtınızda kalkan olacak, sırlarınızı saklayacağım ve gerekirse sizin için hayatımı vereceğim. | Open Subtitles | سوف أحميكِ وأعطيكِ المشورة وسأضحي بحياتي لأجلك لو تطلب الأمر. |
Bir hikayeci olarak, kurgularım için hayatımı harap eden yıllar geçirdim. | Open Subtitles | بصفتي قصاص، فقد قضيت سنوات عمري بحثاً عن الخيال |
Normal olmak için hayatımı verirdim. | Open Subtitles | انا قدمت حياتي كي اكون طبيعياً |
Gerçek bile olmayabilecek bir gelecek için hayatımı değiştirmeyi planlamak. | Open Subtitles | أخطط لتغيّر حياتي لأجل المستقبل الذي قد لا يتحقّق |
Yapardım ama onun için hayatımı askıya alıp on yıl boyunca senin gibi saklanmazdım. | Open Subtitles | لا، ولكن لن تتوقف حياتي لأجلها مختبئةً عشر سنين كما فعلت |
Bunu unut! Bir miktar hamburger için hayatımı riske atmam, dostum. | Open Subtitles | أنسى الموضوع لن أخاطر بحياتي من أجل مجموعة برغرات |
Bunu unut! Bir miktar hamburger için hayatımı riske atmam, dostum. | Open Subtitles | أنسى الموضوع لن أخاطر بحياتي من أجل مجموعة برغرات |
Senin için hayatımı tehlikeye attım. İlaç çaldım ve orada ölebilirdim. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتي من أجلكَ، سرقت لك الأدوية و كدت أموت بالداخل |
Size güvenemezsem, emirleriniz için hayatımı ortaya koyamam. | Open Subtitles | إذا كنت لا أستطيع الوثوق بك لا أستطيع وضع حياتي على المحك من أجلك |
O herif için hayatımı en az yüz kere tehlikeye atmışımdır. | Open Subtitles | وضعت حياتي على المحك مئات المرات من أجله |
Senin için hayatımı neden riske atayım? | Open Subtitles | ـ لماذا عليّ أن أخاطر بحياتي لأجلك ؟ |
Senin için hayatımı tehlikeye attım. | Open Subtitles | خاطرت بحياتي لأجلك |
Bir hikayeci olarak, kurgularım için hayatımı harap eden yıllar geçirdim. | Open Subtitles | بصفتي قصاص، فقد قضيت سنوات عمري بحثاً عن الخيال |
Ve sonra senden hoşlanmamam için hayatımı kurtarıyorsun, ama senden hoşlanıyorum! | Open Subtitles | rlm; ثم أنقذت حياتي كي لا أشك بك، rlm; لكنني أشك بك! |
Kızlarım için hayatımı adadım. | Open Subtitles | سخرت حياتي لأجل بناتي.. |
Onun için hayatımı değiştirmeye hazırdım. | Open Subtitles | كنت مستعدا لتغيير حياتي لأجلها |
O para hayalim içindi ve elde edebilmek için hayatımı riske atmıştım. | Open Subtitles | لقد كان ذلك المال من أجل حلمي و قد وضعت حياتي في خطر في سبيل ذلك الحلم |
Bir Stuart'ın yeniden tahta çıktığını görmek için hayatımı verirdim. | Open Subtitles | مستعد للتضحية بحياتي لرؤية فرد من عائلة ستيورات على العرش |
Hatta aranızda bir hain olduğunu söylemek için hayatımı tehlikeye attım. | Open Subtitles | بل إنّي خاطرتُ بحياتي حتّى لأخبركم بوجود خائنة بينكم |
Ben görebiliyorum, çünkü ben salaklık edip kahraman olmak için hayatımı riske atmadım. | Open Subtitles | انا اسطيع الرؤية لانني لست غبية .احاول ان اخاطر بحياتي لكي اصبح بطلة من نوع ما |
Senin için hayatımı riske ediyorum, dostum! | Open Subtitles | أنا اخاطر بحياتَي من أجلك يا صديقي |
Arkadaşlarım biliyor, seni durdurmak için hayatımı feda edeceğimi o yüzden devam et. | Open Subtitles | أصدقائي يعلمون أني سأضحي بحياتي لإيقافك لذا إمضي قدما |