- Bak bu yaptığın onun için iyi değil. | Open Subtitles | انظري، الذي تفعلينه ليس جيدا بالنسبة له. |
Bir çocuk için iyi değil. | Open Subtitles | ذلك ليس جيدا بالنسبة لطفل. |
Öyle bir köpeğin dışarıda olması iş için iyi değil. | Open Subtitles | جولان جرو كهذا في الأرجاء ليس أمراً جيداً لأعمالي. |
Bak, bunu yapma. Senin için iyi değil. | Open Subtitles | انظري ، لا تفعلي هذا هذا ليس في صالحك |
Ooo, uzun yaşamak isteyenler için iyi değil. | Open Subtitles | وقبل أن تعرف ستكون ميتاً حسنا ، ليس من الجيد لبعض الناس أن تعيش طويلا. |
Onlar için iyi değil. | Open Subtitles | ليس جيدا بالنسبة لهم |
- Geri kalanımız için iyi değil. | Open Subtitles | إنه ليس جيدا بالنسبة لبقيتنا |
Aile hayatı için iyi değil. | Open Subtitles | ليس أمراً جيداً للحياة العائلية |
Burada kalman senin için iyi değil. | Open Subtitles | {\pos(192,250)} ليس أمراً جيداً أن تبقى هُنا |
Bütün bu nefret ve öfke senin için iyi değil! | Open Subtitles | كل هذه الكراهية و الغضب ليس في صالحك |
Bizi böyle görmesi, onun için iyi değil. | Open Subtitles | ليس من الجيد لها أن ترانا ونحن بهذه الطريقة |
Yani o hasta olduğu için iyi değil yalan söylemediğin için iyi ve umarım annen daha iyi olur ve umarım ikiniz de bana bulaşmamanız gerektiğini biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | اعني, ليس من الجيد انها مريضه ولكن من الجيد انك لم تكذبين واتمنى ان تشعر بشعور افضل |