"için son şansımız" - Traduction Turc en Arabe

• فرصتنا الأخيرة
• هذه آخر فرصة لنا

Bu işe esinlenmem hayatta kalanlardan Yahudi Soykırımı'nı öğrenmek için son şansımız olan bir proje ile başladı.
مصدر إلهامي لهذا العمل كان مشروعاً يهدف إلى الحفاظ على فرصتنا الأخيرة للتعلم عن محرقة اليهود من النّاجين منها.

Hazine olup, olmadığını görmek için son şansımız.
فرصتنا الأخيرة لرؤية إذا هناك حقا أي مادة غنية

Bu, belki de dışarıyı çevirmek için son şansımız olacak.
تلك قد تكون فرصتنا الأخيرة للاتصال بالخارج

Buraya satmak için geldiği şeyin ne olduğunu öğrenmek için son şansımız.
هذه آخر فرصة لنا لنعرف ماذا جاء يبيعه.

Bu kararı onun için vermeye çalışmaktan vazgeç. Bu Odin'i indirmek için son şansımız olabilir.
توقف عن محاولة إتخاذ القرار بدلاً منه قد تكون هذه آخر فرصة لنا للحصول على "أودين"

Bu, Allison'ı uyarmak için son şansımız o yüzden mahvetme.
الآن، اسمع، سيكون عليك اخذ المدخل الخلفي هذه فرصتنا الأخيرة لتحذير أليسون،

Demek ki, sokakları malları ile doldurmadan önce bu, onları durdurmak için son şansımız.
مما يعني أن هذه فرصتنا الأخيرة لنوقّفهم قبل أن يغرقون الشوارع بالمنتج

Öte yandan balinalara yardım etmek bu algıyı değiştirmek için son şansımız olabilir.
قد تكون مساعدة تلك الحيتان فرصتنا الأخيرة لتغيير هذا التصور

Bir kapatma düğmesine ihtiyacımız var, bir arka kapıya. İnşa etmek için son şansımız bu.
نحتاج لبابٍ خلفيّ وهذه هي فرصتنا الأخيرة لبناء واحدة.

Bu hep beraber bir şeyler yapmak için son şansımız olabilir.
قد تكون هذه فرصتنا الأخيرة للقيام بأمر معاً.

Ama bu, ninenin pastanesini ve ağaç evimizi kurtarmak için son şansımız.
لكنها فرصتنا الأخيرة لأنقاذ مخبز الجدة ومنزل الشجرة.

Yaklaşıp bağlantı kurmak için son şansımız olabilir.
قد تكون هذه فرصتنا الأخيرة للمشاركة والإتصال

Ama bu çocuğumuzun olması için son şansımız.
ولكن هذه فرصتنا الأخيرة في الحصول على طفل

Kazanmak için son şansımız bu olabilir Chrisjen.
هذه قد تكون فرصتنا الأخيرة للفوز, كريسجن

Bu,s nihayet her şeyi elde etmemiz için son şansımız.
هذه فرصتنا الأخيرة لنحظى أخيراً بكلّ شيء

Tüm bilgi bunun bu sene Martha'nın yerine gitmemiz için son şansımız olduğu.
كُلّ المعلومات... هذه فرصتنا الأخيرة للذِهاب إلى مزرعةِ عنب مارثا لهذا الفصلِ.

Bu bizim ölüm fermanını durdurmak için son şansımız.
انها فرصتنا الأخيرة لايقاف مرسوم الموت

- Konuşmak için son şansımız olabilir Mike.
قد تكون هذه آخر فرصة لنا لنتحدث يا (مايك).