"için tehdit" - Traduction Turc en Arabe

    • خطراً على
        
    • خطرًا على
        
    • يهدد
        
    • يُشكل تهديد على
        
    • التهديد ل
        
    • أنّه هدّد
        
    • تهديداً على
        
    Onu bulmalısın. Planlarım için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles لا بد أن تعثر عليها إنها تشكل خطراً على مخططاتي
    - Bak kendisi veya başkaları için tehdit oluşturana kadar bizimle kalacak. Open Subtitles أصغي إلي، الى أن يكون خطراً على نفسه أو على الأخرين سيبقى معنا
    Kimse için tehdit oluşturmuyor. Open Subtitles لا تشكل خطرًا على أحد
    Sırf sizin için tehdit diye iyi çalışanları kadroma almazlık edemem. Open Subtitles لن أقوم باستبعاد موظفين جيدين من هنا فقط لأنه يهدد عملكم
    Alman-Japon İttifakı Amerika için tehdit arzetmiyor Open Subtitles الدفاعالألمانيوالياباني، لا يُشكل تهديد على المصالح الأمريكية.
    Seni beş numaralı kurban yapmak için tehdit ettiğini fark ettin, değil mi? Open Subtitles تدرك أنّه هدّد بأن يجعلك الضحيّة الخامسة توًّا، صحيح؟
    Sizin için tehdit teşkil etmiyoruz insanlar. Tek amacımız anlamak. Open Subtitles لا نمثل تهديداً على البشر قاطني الأرض غرضنا هو الفهم
    Arkadaşların için tehdit unsuru olan herkesin icabına baktın. Open Subtitles تخلّصتَ من كلّ من يشكّل خطراً على أصدقائكَ
    Cinayet döngüsü bittiğine göre şimdilik kimse için tehdit arz etmiyor. Open Subtitles فهو لا يشكّل خطراً على أيّ أحد في الوقت الراهن بعد انتهاء دورة قتله
    Artık senin dindarlık tekelin için tehdit oluşturmuyor. Open Subtitles إنه لم يعد يشكل خطراً على إحتكارك للورع والتقوى
    Bence buradaki asıl korku senin kendin için tehdit oluşturabileceğin. Open Subtitles أظن أنّ الخوف أن تكون خطراً على نفسك
    Kendileri ya da başkaları için tehdit oluşturmadıkları sürece. Open Subtitles ما لم يشكلوا خطراً على نفسهم أو الآخرين
    Kimse için tehdit oluşturmuyor. Open Subtitles لا تشكل خطرًا على أحد
    Doğaüstü şeylerle uğraştığınız için yozlaştığınızı Tanrı'yla alay ettiğinizi herkes için tehdit arz ettiğinizi ve Şeytan'ın gittiğiniz her yere peşinizden geldiğini. Open Subtitles ...قالت أنّكم عشيرةٌ حادَت عن سواء السبيل بتعاملها مع خوارق الطبيعة ...تسخرون من الإله تشكّلون خطرًا على عامة الشعب والشّر يتبعكم أينما حلَلتم
    Bu onun hayatının aşkı uzak aldı, ve şimdi hayatının geri kalanından sevgi götürmek için tehdit ediyor? Open Subtitles لقد أبعد الحب عن حياتها و الآن يهدد بأخذ الحب من بقية حياتها ؟
    Karbeyaz adını verdiğiniz tavşan, Kilise için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles الارنب الذي تنادونه سنوبول يهدد الكنيسة باكملها
    Evet, erkeklerin boğazımı kesmesi ya da kesmek için tehdit etmesi ile ilgili bir olayım var. Open Subtitles نعم، لدي هوس حول هذا الشئ حيث يقطع أو يهدد الرجال بقطع رقبتي
    "Amerikan menfaatleri için tehdit yok mu?" Open Subtitles "لا يُشكل تهديد على المصالح الأمريكية" ؟
    Hatta Rodney'i tecavüz suçu için tutuklanması için tehdit bile ediyormuş. Open Subtitles بل حتى أنّه هدّد بإعتقال (رودني) لما كان إغتصاباً قانونياً بشكل تقني.
    Başkanın ölmesini istiyorum çünkü ülkemiz için tehdit olşturuyor. Open Subtitles أريد موت الرئيس لأنه يُشكل تهديداً على دولتنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus