Sanırım bu gece için yemek hazırla desem, yapabilir. | Open Subtitles | وأعتقد إذا أَسْألُها لإِسْتِعْداد وجبة طعام لللّيلة، هي يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُ هي. |
Sanırım bu gece için yemek hazırla desem, yapabilir. | Open Subtitles | وأعتقد إذا طلبت منها ان تُجهز وجبة طعام للّيلة يمكن أن تفعلها |
O zaman güçlenmek için yemek ye. | Open Subtitles | إذن تناولي الطعام لأجل القوة |
O zaman güçlenmek için yemek ye. | Open Subtitles | إذن تناولي الطعام لأجل القوة |
Ben büyürken annem, her akşam için yemek yapardı . | Open Subtitles | عندما كنا أطفال كانت أمي تعد لنا العشاء كل يوم |
Küçük prenses için yemek. | Open Subtitles | طعام لأجل الأميرة الصغيرة |
Annemde kalıyor ve... bu akşam herkes için yemek yapacak. | Open Subtitles | و يقيم في منزل أمي و سيطهو العشاء للجميع اليوم |
Amelia, birşeyler ısırmak için yemek ister misin? | Open Subtitles | أميليا أتودين تناول لقمة سريعة؟ |
Kız arkadaşı için yemek pişirmek büyük bir ilk adımdır. | Open Subtitles | طبخ a وجبة طعام لصاحبِه a خطوة أولى كبيرة. نعم، خصوصاً لَك. |
Uyandığında, senin için yemek hazırlatmış olurum. | Open Subtitles | وعندما تستيقظ سأجهز وجبة طعام |
Başarı, yavrular için yemek bulmak. | Open Subtitles | نجاح - وجبة طعام للصغار. |
First Baptist Kilisesi her sene olduğu gibi Panthers için yemek düzenliyor. | Open Subtitles | وأيضاَ " فيرت باسر " يقيمون لنا العشاء السنوي |
Ruhun için yemek. | Open Subtitles | طعام لأجل الروح. |
Bende herkez için yemek almaya çıkıyordum. | Open Subtitles | أنا ذاهب لإحضار العشاء للجميع |
Amelia, birşeyler ısırmak için yemek ister misin? | Open Subtitles | أميليا أتودين تناول لقمة سريعة؟ |