ve bu elbisenin içinde nefes alamıyorum ve elbiseyi geri iade edebilirim, çünkü hala etiketi üzerinde. | Open Subtitles | ولا يمكنني التنفس في هذه البدلة وربما أعيدها مما يعنني أنني لازلت أتحصل على العلامة المرفقة |
Volkanik küller neden olur ve bir kavanozun içinde nefes almaya benzer. | Open Subtitles | يمكن الحصول عليه من رماد البركان، إنه مثل التنفس في الزجاج. |
Bu koku içinde nefes alamam | Open Subtitles | لا أستطيع التنفس في هذا المكان. |
Çamur... çamurdur, içinde nefes alamazsın, hareket edemezsin. | Open Subtitles | الطين هو... طين لايمكنك التنفس فيه لايمكنك التحرك فيه |
Şey, özür dilerim Bay Crawford, onun içinde nefes alamadım... | Open Subtitles | آسفة يا سيّد (كراوفورد) لم أستطع التنفس فيه |
Evin içinde nefes alamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التنفس في هذا المنزل |
O şeyin içinde nefes alabiliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يمكنك التنفس في ذلك الشيء ، صح ؟ |
Bu elbisenin içinde nefes alamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التنفس في هذا الفستان |