Connie sürekli daha fazla içmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول لي كوني باستمرار أن عليَّ أن أشرب ماءً أكثر |
Hala bu adamla beraber içmem gerektiğini aklım almıyor. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق أنه يجب علي أن أشرب مع هذا الرجل. |
İçkiye bırakmama dayanamadı, onu seviyorsam onunla beraber içmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | عندما عدتُ متزناً، لم تستطع تحمل الأمر، قالت اذا أحببتها، فعلي أن أشرب معها. |
Hastaneye gitmeden önce muhtemelen bir içki daha içmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | قالوا ربما يجب أن أشرب مشروباً قبل أن أتوجه للمستشفى |
Annem sadece çok pahalı şampanyaları içmem gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علمتني أمي أن أشرب الشمبانيا الباهظة الثمن وحسب. |
Annem sadece çok pahalı şampanyaları içmem gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علمتني أمي أن أشرب الشمبانيا الباهظة الثمن وحسب. |