"içten içe" - Traduction Turc en Arabe

    • من الداخل
        
    • في أعماقي
        
    • في أعماقك
        
    • سراً
        
    • في قلبك
        
    • سرا
        
    • بداخلك
        
    • بداخلي
        
    • في أعماق
        
    • في داخلك
        
    • داخلياً
        
    • سريا
        
    • في داخلي
        
    • في أعماقه
        
    • في أعماقها
        
    ..sonra gidiyor, onu özlüyorum ama en azından içten içe ölmüyorum. Open Subtitles ومن ثم يرحل وأفتقده لكنني على الأقل لا أموت من الداخل
    İçten içe bu fikirden şüphelenmiştim. İç güdülerime göre hareket etmeliymişim. Open Subtitles في أعماقي كنت أشك بالفكرة وكان ينبغي عليّ أن أصغي لغريزتي
    Haydi ama. İçten içe tam da bunu söylemek istiyorsun. Open Subtitles هيا، في أعماقك ذلك بالضبط ما كنت تحاول قوله
    Ama daima içten içe tekrar sahneye çıkabileceğim bir fırsat yakalamayı istedim. Open Subtitles لكن كنت دائماً أتمنى ذلك سراً لربما يأتي القليل من الحظ الجيد ويدعوني لأعود للمسرح
    Çekilmez biri olabilirsin ama içten içe iyi ve yüce ruhlu birisin. Open Subtitles قد تكون لا تُطاق لكن في قلبك أنت عطوف ولديك روح معطائة
    Aristokrat elim yüzünden insanlar Anna Karenina diyor ama içten içe daha çok Jane Eyre olduğumu düşünüyorum. Open Subtitles الناس يقولون أني أشبه أننا كاريينا بسبب شخصيتي الأسترقراطية ولا أخفيكم سرا أني أرى نفسي أكثر في جاين إيرين0
    Bu suçluluk duygusu, uzun zamandır seni içten içe yiyor. Open Subtitles هذا الشعور بالذنب كان بداخلك يسيطر عليك لمدة طويلة جدا
    Dıştan çok sakin göründüğümü biliyorum ama içten içe çok korkmuştum. Open Subtitles أعرف أنني كنت ابدو رائعا للغاية من الخارج لكن بداخلي,كنت مرتعبا
    Yapma Leela, içten içe her kız Kainat Güzeli olmak ister. Open Subtitles بربكِ يا ليلا, في أعماق كل الفتيات يردن أن يصبحن ملكة جمال الكون
    Ama bence içten içe çok neşelisin. Open Subtitles مرة أخرى نبدأ لا أعتقد أنك جدية في داخلك أبداً
    Demek istediğim, yaptığım şeyden nefret ettim, ve beni içten içe yıprattı. Open Subtitles اقصد انا كنت اكره ما كنت اقوم به وقد مزقني من الداخل
    Ve bir kaç gün sonra, sıcaklığa bağlı olarak, yumurta çatlayacak, ve parasitin larvası yaprak bitini içten içe yiyecek. TED وبعد ايام قليلة,واعتمادا على درجة الحرارة, البيضة سوف تفقس, واليرقة الناتجة سوف تأكل المن من الداخل.
    Bir insan gerçekten içten içe bu kadar gerçekçi olabilir mi acaba? Open Subtitles وقالت لا حسناً ، أتساءل في أعماقي إذا كان أيّ شخص يعتقد أنّ ذلك عقلاني
    İçten içe, bunu başından beri biliyordum ama yanıldığımı umuyordum. Open Subtitles في أعماقي , أعتقدت علمت دائماً كنت أدعو أن أكون مخطئة
    Her gün içten içe bu soruyu kendinize sormuyor musunuz? Open Subtitles ...ألست في أعماقك تسأل نفسك في داخلك كلّ يوم ؟
    Belki de içten içe onun senin gerçek aşkın olduğunu ve onunla ayrılmanın çok büyük bir hata olduğunu düşünüyorsundur. Open Subtitles لعلّه في أعماقك حبّك الحقيقيّ الأوحد، وربّما انفصالك عنه كان خطأ جسيم.
    Erkekler içten içe hoş kızlardan nefret ediyor,muhtemelen lisede kendilerini reddettikleri için. Open Subtitles أن الرجال يكرهون الفتيات الجميلات سراً لإنهم يرفضون مواعدتهم فى المدرسة
    Evet ama bunu her yaptığınızda içten içe hayal kırıklığı yaşıyorum. Open Subtitles أجل، ولكني خائب الظن سراً حينما تقوما بذلك
    Çünkü içten içe yaptığın adiliği bildiğinden, vicdanını rahatlatmak istedin. Open Subtitles لأنك تعرف أنه في قلبك ما فعلته وأنت تريد التأكد من أنك بخير
    Ama çoğu zaman bana bakıp içten içe merak ediyorlar. Open Subtitles لكن أغلب الوقت، الآخرون لا أشعر بهم يراقبون وهم متعجبون سرا
    Ayrıca seni tanıyorsam, senin de içten içe bu duyguları paylaştığına eminim. Open Subtitles و أنا أعرفك بما فيه الكفاية لأدرك أن هناك شعاع من هذه الفكرة في مكان ما بداخلك أيضاً
    İçten içe, karanlık bir yanımın hep duymak istediği sözlerdi. Open Subtitles الكلمات التي لطالما أراد سماعها جزء مظلم بداخلي
    Niye, çünkü içten içe sandalyen başka sandalyelerle birlikte olmak mı istiyor? Open Subtitles لماذا, لأنه في أعماق الكرسي يريد أن يتواجد مع كراسي أخرى؟
    Ayrıldığımızda, sen beni terkettiğinde, biliyorum ki bağımız kopacak ve ben içten içe kanayacağım. Open Subtitles حينمانفترق، حينما.. تتركينني، أعتقد بأن هذه الرابطة ستنقطع و أنا سأنزف داخلياً.
    İyi, tamam. Ama sonra içten içe bizden nefret etme olur mu? Open Subtitles حسنٌ ، لا باس ، لكن لا يمكنك أن تكرهنا سريا ؟
    O kelimeden nefret ediyorum. İğreniyorum. Beni içten içe öldürüyor. Open Subtitles أكره هذه الكلمة, وأشمئز منها تجعلني أشعر بالموت في داخلي
    İçten içe hissediyordu. Ama bana aylarca yalan söyledi. Open Subtitles في أعماقه , قد عرف ولكنه كذب عليّ كل يوم لشهور
    Bir bakıcı aileden diğerine kovulup durmuştur içten içe işlerin sürekli yoluna gireceğini düşünür. Open Subtitles تتنقل من دار رعاية إلى آخر، عالمة دوماً، في أعماقها أنّها أعدّت لشيءٍ أفضل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus