Hepinizin Pete'in viskisini içtiğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكم جميعا شربتم سكوتش بيت |
Yolcular ve senin nerelere gittiğinizi, ne yediğinizi, ne içtiğinizi ve nerede yüzdüğünüzü bilmemiz lazım. | Open Subtitles | نريد أنْ نعرف أين ذهبتِ أنتِ و المسافرون ماذا أكلتم و ماذا شربتم -و أين ذهبتم للسباحة |
Sean sen ve Winston'ın yakın zamanda burada içtiğinizi söyledi. | Open Subtitles | قال لي (شان) أنك أنت و (وينستون) قد شربتم هنا منذ أيام |
Patrick'i aradım. Kahvenizi sade ve iki şekerli içtiğinizi söyledi. | Open Subtitles | باتريك" قال لي انك تشربها سوداء" مع قطعتان من السكر |
Sanırım nasıl içtiğinizi hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني مازلت أذكر كيف تشربها |
Hanımlar lütfen bana hükümet binası içinde sigara içtiğinizi söylemeyin. | Open Subtitles | يا آنسات ، أخبروني أنكم لا تدخنون هنا بمبنى حكومي .. |
- Özür dilerim. Annen zorla yaptırdı. Çimen içtiğinizi sandı. | Open Subtitles | أنا أسف , أمك أرغمتني على فعل ذلك قد اعتقدت بأنكم تدخنون العشب |