Epey bira içtiler, değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الناس يشربون الجعه بكثره , أليس كذلك؟ |
Çocuklar yine botta bira mı içtiler? | Open Subtitles | هل كان الأولاد يشربون البيرة على القارب ثانيةً ؟ |
Yediler içtiler ve seni beklediler ama sen gelmedin, onlar da gittiler. | Open Subtitles | أكلوا، وشربوا وانتظروا مجيئك ومن ثم غادروا |
Bu adamlar hemen eve döndüler ve bira içtiler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال عادوا فورا إلى المنزل وشربوا بعض البيرة |
Boynuma gümüş taktılar ve kanımdan içtiler. | Open Subtitles | فضّضوني، تغذوا من دمي، |
Onlar kötülüğün ekmeğini yedi ve şiddetin şarabını içtiler ve Tanrı'nın gözünde günah işlediler. | Open Subtitles | لقد إقتاتوا على الشر و شربوا من نبيذ العنف و إرتكبوا الآثام أمام الله |
Daha sonra bir iksir içtiler ve şimdi sanki hiçbir şey hissetmemiş gibiler. | Open Subtitles | وبعدها شربا جرعةً واحدةً والآن، كأنهما لم يشعرا بشئٍ قط |
Ondan vazgeçtiler. Toprak altına boş bir kutu gömdüler ve hayatlarına devam ettiler. Kahve içtiler, film izlediler. | Open Subtitles | تخلوا عنها ، إنهم مجرد أجساد فارغة تجوب الأرض يشربون قهوة بالحليب و يشاهدون الأفلام |
İçtiler çünkü aradaki farkı bilmiyorlardı. | Open Subtitles | يشربون الرمال لأنهم لا يميزون الفرق. |
Bütün arkadaşlarım, çok fazla içtiler. | Open Subtitles | أنت تعرف إن أصدقائي يشربون كثيراً |
Max Rager çalışanları kutularca Süper Max içtiler akıllarını kaçırdılar ve birbirlerine saldırmaya başladılar. | Open Subtitles | موظفو "ماكس رايجر"ا كانو يشربون معلبات "سوبر ماكس"ا وفقدوا عقولهم، وبدأو بمهاجمة بعضهم البعض |
Aşağıya inip, birşeyler içtiler. | Open Subtitles | يشربون قليلا ً من المرطّبات |
Şarap. Şarap içtiler. | Open Subtitles | نبيذ، يشربون النبيذ |
Ağaçlarımdan hurma yediler, kuyularımdan su içtiler. | Open Subtitles | لقد أكلوا من أشجاري وشربوا من آباري |
Moskova'da, 2 kere 4'ün bir ettiğini hesapladılar ve Birleşik Almanya Kardeşliği için Kırım Şampanyası içtiler. | Open Subtitles | كل اثنان أو أربعة تساوي واحد وشربوا شامبانيا "كريم" نخب أخوة جميع الألمان |
Moskova'da, 2 kere 4'ün bir ettiğini hesapladılar ve Birleşik Almanya Kardeşliği için Kırım Şampanyası içtiler. | Open Subtitles | توقّع كانوا يحسبون في موسكو كل اثنان أو أربعة تساوي واحد وشربوا شامبانيا "كريم" نخب أخوة جميع الألمان |
Kanımızı içtiler. | Open Subtitles | تغذوا علينا |
Onlar kötülüğün ekmeğini yedi ve şiddetin şarabını içtiler ve Tanrı'nın gözünde günah işlediler. | Open Subtitles | لقد إقتاتوا على الشر و شربوا من نبيذ العنف و إرتكبوا الآثام أمام الله |
Bu ppiis suları içtiler. | Open Subtitles | و شربوا الماء العفن |
Bir gece, çok fazla içtiler. Annem kanepede sızdı. | Open Subtitles | ذات ليلة شربا الكثير من الخمر، وأمي فقدت وعيها على الأريكة |