| Tatile çıksaydım tabi ki götürürdüm ama bu bir iş gezisi. | Open Subtitles | لا, من الواضح أنها كأن تريد أجازة لكن هذه رحلة عمل |
| Beni dinle. Seninle tatile çıkmadık. Bu senin berbat ettiğin işi düzeltmek için çıktığımız bir iş gezisi. | Open Subtitles | اسمعنى ، هذه ليست رحلة طريق ، بل هى رحلة عمل لإصلاح ما أفسدته |
| Evet, küçük bir iş gezisi. Birkaç günlüğüne gidiyorum. | Open Subtitles | نعم، انها مجرد رحلة عمل قصيرة، لن يؤدي الا لبضعة أيام. |
| Son zamanlarda çok sık seyahat ediyordu. "İş gezisi" diyordu. | Open Subtitles | .لقد كان يسافر كثيراً مؤخراً، رحلات عمل على حد قوله |
| Aklıma bir şey gelmedi iş gezisi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لم أعرف ماذا أقول، فأخبرتها أنك ذهبت في رحلة عمل |
| İş gezisi olduğundan hep toplantıdaydık. | Open Subtitles | و لكنها كانت رحلة عمل و قد كنا في الكثير من الاجتماعات |
| Bu benim için tatil değil, bir iş gezisi. | Open Subtitles | بالنسبة لي، إنها ليست إجازة إنها رحلة عمل |
| Evet bayanlar, bir iş gezisi için bir kaç haftalığına şehir dışına çıkıyorum ve burada kalıp eve ve Natali'ye bakacak birini arıyorum. | Open Subtitles | أقول, ياسيدات سأغادر البلدة في رحلة عمل, لعدة أسابيع وابحث عن من تسكن في البيت |
| Lauren'in iş gezisi yüzünden birbirlerini 10 gündür görememişlerdi. | Open Subtitles | حتى أنهم لم يروا بعضهم البعض لمدة 10 أيام بسبب لورين في رحلة عمل. |
| Şu andan itibaren her iş gezisi için gönüllü olacağım ve harika şeyleri keşfedeceğim. | Open Subtitles | من الآن وصاعدا , سأتطوع في كل رحلة عمل وأرى الأشياء العظيمة في الخارج |
| Tehlikede olmayacağını ve bunun rutin bir iş gezisi olduğunu söylersen endişelenmem. | Open Subtitles | أخبرني فقط أنّك لن تكون في خطر و أنّها مجرّد رحلة عمل روتينية و أن لا أقلق |
| - Şu an Philadelphia'da oraya geçen ay bir iş gezisi için gitti. | Open Subtitles | أبدا؟ وقالت انها كانت في فيلادلفيا في رحلة عمل الشهر الماضي |
| - Oh,Bir iş gezisi dönmüştüm, ve Bryce'tan beni bekleyen bir mektup vardı. . | Open Subtitles | عدت من رحلة عمل وهناك رسالةتنتظرنيمن "برايس" |
| Bir iş gezisi için Almanya'daydı. | Open Subtitles | لقد كان في ألمانيا, في رحلة عمل |
| - Duyduk. İş gezisi için İsviçre'ye gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب إلى سويسرا فى رحلة عمل |
| Bu bir iş gezisi. | Open Subtitles | هذه رحلة عمل و سيكون من الجنون الشديد |
| Sinirlenmene gerek yok. Bu bir iş gezisi. | Open Subtitles | لا تكوني مجنونة, إنها رحلة عمل |
| Artık iş gezisi, evden ayrılma yok. | Open Subtitles | لن أذهب في رحلات عمل ولا مزيد من الذهاب |
| İş gezisi yüzünden yığınla iş birikmiş. | Open Subtitles | بسبب رحلة العمل هناك الكثير من العمل المتأخر |
| Etkilemek istediğim patronumla yapacağım bir iş gezisi. | Open Subtitles | هذه رحله عمل مع رئيسي بالعمل والذى اود إبهاره |
| Küçük bir iş gezisi yapman için uygun bir zaman. | Open Subtitles | سيكون وقتاً مناسبة لك بأن تقوم برحلة عمل. |
| Dairesinde, Maldivler'e yapacağı güya "iş gezisi" için hazırlanırken yakalanmış. | Open Subtitles | فى شقته ,كان يحزم حقائبه لرحلة عمل فى مالديفز |