"iş yerine" - Traduction Turc en Arabe

    • مكان عملك
        
    • مكان عمل
        
    • إلى العمل
        
    • مكان عمله
        
    • إلى عمل
        
    • محل العمل
        
    • أماكن العمل
        
    Ben senin iş yerine kussam nasıl olurdu? Open Subtitles كيف ستشعر لو اتيت الى مكان عملك ثم تقيأت فيه؟
    İş yerine yakın, 7'de kapanıyor. Open Subtitles قريبة من مكان عملك و تغلق عند الساعة الثامنة
    Öyle kafana esince bir iş yerine bebek getiremezsin AnnaBeth çünkü birilerine muhtaçlar, gürültülüler ve çok fazla emek isterler tamam mı? Open Subtitles لا يمكنك احضار طفل الى مكان عمل انابيث لانهم يحتاجوا للمساعده و كثيرى الضجه
    Düşünsenize, çocuğunu iş yerine getiriyordu. Open Subtitles تخيل , ان تحضر طفلك في اول مكان عمل لك
    İş yerine, hastayım, dedim, ve işe gidiyormuş gibi evden çıktım. Open Subtitles ادعيتُ المرض، ثم غادرت كأنني ذاهب إلى العمل
    Yeni anne, bebeğini iş yerine, bebekten nefret ettiği ve büyük bir hata yaptığını düşünüp onu bırakmak için getirmediyse. Open Subtitles إلا إن كانت الأم الجديدة قد جلبت طفلتها إلى العمل لأنّها تريدُ التخلُّصَ من الطفلة لأنّها تكرهُ الطفلة
    - Bugün onun iş yerine gideceğim ve gerçekleri söyleyeceğim! Open Subtitles - سأذهب الى مكان عمله اليوم واخبره - كلام سليم
    Büyükannenin annenin iş yerine gitmesi gerek. Ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles على جدتكِ ان تذهب إلى عمل والدتكِ لا أعرف بشان ماذا
    Bu iş yerine girdiğimden beri beş kilo aldım sayenizde. Open Subtitles لا أدرى كيف سيكون حالى. فمنذ أن جئت الى محل العمل هذا ..زاد وزنى خمسة كيلوغرامات ..بفضلكم
    Eğer iş yerine ya da evine bir ziyaret yaparsam dolabından daha ne kadar şey çıkacağını zannediyorsun? Open Subtitles في منزلك او في مكان عملك, كم المزيد من الهياكل العظيمة تعتقد أنها ستأتي خارجة من خزانتك؟
    Eğer iş yerine ya da evine bir ziyaret yaparsam dolabından daha ne kadar şey çıkacağını zannediyorsun? Open Subtitles في منزلك او في مكان عملك, كم المزيد من الهياكل العظيمة تعتقد أنها ستأتي خارجة من خزانتك؟
    İş yerine geldim, konuşmamız gerek. Open Subtitles أنا في مكان عملك. أحتاج التحدث معك.
    Kurbanın evine ve iş yerine adam gönderdik. Open Subtitles نشرنا وحدات في مكان عمل الضحية وإقامته
    Bu yüzden Hoyt'un iş yerine gidip olanları anlattım. Open Subtitles لذا, ذهبت الى مكان عمل (هويت) واخبرته.
    - İş yerine çiçek yollayabilirim aslında! Open Subtitles أعتقدُ أنّهُ بإمكاني أن أرسل لها الزّهور إلى العمل.
    Postalarını iş yerine yollatabilirdin. Open Subtitles أتعلم كان بإمكانك أن تجعلهم يرسلون بريدك إلى العمل
    Bundsch'ın iş yerine gitmek yanlış bir fikirdi. Open Subtitles الذهاب إلى مكان عمله كان سوء تصرف كان خطئاً
    Bir çetenin niye iş yerine gelip ona saldırdığını açıklamak istemiyor. Open Subtitles لم يكن يريد توضيح لما قد يذهب الثالوث الى مكان عمله ويحاولون مهاجمته اصلا
    Ama o sırada, stilimi takdir edeceğini hissettiğim tek iş yerine başvurdum. Open Subtitles أنا سأتقدم إلى عمل في المكان الوحيد الذي أشعر أن سوف يقدر حسي للأناقة والأسلوب:

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus