| Hayır, hayır işe geri dönmek yok. Daha yeni hastaneden çıktın. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، كلا، لا عودة إلى العمل خرجتِ للتو من المستشفى |
| Eğer işe geri dönmek için hazır değilsen bir çaresini buluruz. | Open Subtitles | اسمعي، إن لم تكوني مستعدة للعودة إلى العمل سنجد حلًا ما |
| Eğer çocuğumuz bir saat içinde doğmazsa onu orada yalnız bırakıp işe geri dönecek ve Apple'ın CEO'su olan işverenime yapay zekâ hakkında bir sunum yapacaktım. | TED | كنت أعرف أنه خلال ساعة واحدة، إذا لم يأتي طفلنا، سأتركها هناك وأعود إلى العمل وأقوم بتقديم عرض حول الذكاء الاصطناعي لرئيسي، الرئيس التنفيذي لشركة أبل. |
| Öyleyse belki de telefondan sohbet etmek yerine işe geri dönmeliyim. | Open Subtitles | إذن, يجب أن أعود الى العمل بدلاً من التحدث في التلفون |
| Yeniden hayata karışacak, işe geri dönecek ve gerçeği öğrenecek. | Open Subtitles | سوف تندمج بالعالم وسوف تعودُ الى العمل سوف تعرف الحقيقه |
| Evlatlık bir bebekle ilk günümüz ve o işe geri dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | , هذا أول يوم لنا مع ابنة متبناة و هو عليه العودة للعمل |
| Dışarıda dolaşmak güzeldi. İşe geri dönmek istiyordum. | Open Subtitles | كان الأمور جيدة في خارج أريد أن أعود للعمل |
| Bir ülke olarak, her yıl milyonlarca kadını doğumlarından inanılmaz ve korkunç derecede hemen sonra işe geri döndürüyoruz. | TED | كدولة، نقوم بإعادة الملايين من النساء إلى العمل سنويا، بشكل لا يصدق ومروع نوعا ما بعد الولادة. |
| Bebeğim bir aylık olmadan işe geri dönmek zorunda kaldım ve haftada 60 saat çalıştım. | TED | اضطررت إلى العودة إلى العمل قبل أن يبلغ طفلي شهرا، لأعمل 60 ساعة في الأسبوع. |
| Artı, işten bir süre ayrı kaldığımız için işe geri dönmek için enerji ve heyecanımız var. | TED | بالإضافة أننا نملك النشاط والحماس حول العودة إلى العمل لأننا تحديدًا كنا بعيدين عنه لفترة من الوقت. |
| O artık iyileşti ve işe geri dönmek istiyor. | Open Subtitles | إنها الآن بخير تماما، وتريد العودة إلى العمل |
| İki hafta sonra da tekrar işe geri dönmemin istendiği bir mektup geldi. | Open Subtitles | وبعد أسبوعين، وصلتني رسالة أخرى مفادها أن أعود إلى العمل. |
| - İşe geri mi döneceksin? | Open Subtitles | أعتقد أن عليك العودة إلى العمل الآن ، أليس كذلك؟ |
| Güzel olan ise, işe geri döndüğünde, bebeği yan komşularımıza bırakabileceksin! | Open Subtitles | عندما تعوديين الى العمل ستكونين قادره ان تتركي الطفل على الباب. |
| Biraz yardıma ihtiyaç var. Hemen geliyorum. Üzgünüm, işe geri dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | سأعود الى هناك أنا آسفة ، و لكن علي العودة الى العمل |
| Aklın başına gelip işe geri döndüğünde paralar senin olacak. | Open Subtitles | انها لك حينما تحكم عقلك وتعود الى العمل. |
| Onun kararıyla benim işe geri dönmek istememin ne alakası var anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف أن لقراره علاقة برغبتي في العودة للعمل |
| Ama işe geri dönmek istersen birkaç güne ayrılacak o. | Open Subtitles | ولكن، إن كنت تريد العودة للعمل سوف يذهب بعد بضعة أيام |
| Sırf işe geri dönebilmek için adamı sen şoklamadın değil mi? | Open Subtitles | انت لم تصعقيه حتى تتمكنى من من العودة للعمل مرة اخرى اليس كذلك؟ |
| Beth Orton kulüpte oynuyor, ben işe geri alacak sanırım. | Open Subtitles | بيث أورتون ستغني في النادي أعقد أنه يجب علي أن أعود للعمل |
| - Hayır. İşe geri dönmüyorsa korkağın teki olduğu içindir. | Open Subtitles | إذا هو اجبن بكثير حتى يعود للعمل |
| Bir kadın nöbet geçirdi diye bizi işe geri çağırdın. | Open Subtitles | هاتفتَنا لنعود للعمل بسبب امرأة ربّما أصابتها نوبة |
| Umarım barışın tadını çıkarmışsınızdır, çünkü şimdilik, işe geri dönüyoruz. | Open Subtitles | أتمنى أن تكونوا قد أستمتعتم بفترة السلام ، لاننا عدنا للعمل مرة أخرى |
| İşe geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أَرْجعَ إلى الممارسةِ. |
| Sen geç tür oluyor, biliyorum. Biz sadece işe geri almak gerekmiyor mu? | Open Subtitles | اتعلم , لقد تأخر الوقت اليس علينا العوده للعمل ؟ |