"işemeye" - Traduction Turc en Arabe

    • للتبول
        
    • التبول
        
    • للحمام
        
    • لأتبول
        
    • يتبول
        
    • أتبول
        
    • للتبوّل
        
    • لقضاء حاجتي
        
    • لأقضي حاجتي
        
    • التبوّل
        
    • يبول
        
    • ليتبول
        
    • ليتبوّل
        
    • قضاء حاجتي
        
    • تتبوّل
        
    -Neyse, ben işemeye gidiyorum. -Havadar bir kenef deliğine düşersin inşallah. Open Subtitles حسناً,سأذهب للتبول ستستعملين مرحاض رجل ميت
    Bazen kısa aralıklarla işemeye kalkıyorum... ve sonra tekrar uyuyamıyorum. Open Subtitles احيانا استيقظ من نومي للذهاب للتبول في الساعات القليلة المبكره ولااستطيع العوده للنوم
    Mızrakla balık tutmaya ve ormanda işemeye son. Open Subtitles لا صيد للسمك بالرماح أو التبول في الغابات
    Ben işemeye gidiyorum, git ve içecekleri getir. Open Subtitles سأذهب للحمام, وأنت أذهب لأحضار المشروبات
    Ne zaman işemeye gitsem, o herifin gözlerini aletimin üstünde hissediyorum. Open Subtitles كل مرة أذهب لأتبول ,أتخيل ذلك الرجل وهو ينظر إلى .
    Isaac'den izin almadan işemeye bile gitmez. Open Subtitles حتى لا يمكنه أن يتبول مالم يعيطه ايزيك الموافقه
    Fakat 5 yaşındaki ben işemeye giderken yolumu aydınlatmalarının ne kadar hoş olduğunu düşünüyordum. TED لكن بالنسبة لي أنا ذو الخمسة أعوام، كنت أعتقدت أن من اللطيف أنهم يضيئون الطريق لي لكي أتبول.
    İşemeye gittiğinde ve neredeyse kendini silahını yemeye ikna ettiğinde mi? Open Subtitles عندما خرجت للتبوّل و أوشكت على قتل نفسك؟
    Adam işemeye gitti, belki de prostatı vardır. Open Subtitles هو يحتاج للتبول. يبدو انه مريض بالبروستاتا
    Bu, sen işemeye gittiğinde, içkine koymadığım şey. Open Subtitles هذا هو مالم أضعه في الويسكي الخاص بك عندما ذهبت للتبول
    Evet, artık film öncesi işemeye ihtiyacım olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أجل, لا أظن أني بحاجة للتبول ما قبل العرض
    - İşemeye. İstediğim gibi işeyemem mi? Open Subtitles سأذهب لأتبول , الا استطيع التبول وقتما شئت ؟
    Ben varoşlardan gelmiş üstüne işemeye bile tenezzül etmeceğin bir varoş çocuğuyum. Open Subtitles أنا كذّاب من رُعاع البِيض من مدينة رُعاع البِيض والتي لم يتجشم أحد عناء حتى التبول عليها
    - Hayır, işemeye gidiyordum. Open Subtitles لا , انا لست كذلك انا سأذهب للحمام
    Sıkıntıdan patlayacağım. İşemeye gidiyorum. Open Subtitles سأموت من الملل هنا، سأذهب للحمام
    Hey, haberi duyduğumda dışarıda işemeye çalışıyordum. Tebrikler! Open Subtitles أنا ذاهب لأتبول بالخارج سمعت الأخبار, مبروك
    Sonra gece yarısı gibi ben bir daha işemeye kalkarım. Open Subtitles بعد ذلك في منتصف الليل استيقظ لأتبول مرة آخرى
    Aşkitom işemeye ihtiyacı olduğunu düşünüp sıramı kaybetmesin diye getirdim. Open Subtitles لا اريد ان اخسر مكانى فى الصف اذا اراد هذا الفتى ان يتبول
    Lanet prostat yüzünden bütün gece işemeye kalkıyorum. Open Subtitles البروستاتا اللعينة تجعلني أتبول طوال الليل
    Ateşli sevgilin işemeye mi yoksa kahve almaya mı gitti? Open Subtitles هل ذهبت الجميلة للتبوّل أم لإحضار القهوة؟
    İşemeye çıkmıştım ki sahil boyunda bir ucu gözüküyordu. Open Subtitles ذهبت لقضاء حاجتي فرأيته بارزاً في جرف رملي
    İşemeye yatak odasına gittim. Open Subtitles ذهبت لأقضي حاجتي في غرفة النوم.
    Sonra bir bakarsın, işemeye bile hakkın yok. Open Subtitles بعد ذلك تكتشف أنك لا يمكنك التبوّل بشكل طبيعي.
    Eğer köpeği bahçe hariç her yere işemeye eğittiysen mükemmel bir iş çıkarmışsın. Open Subtitles ان دربت ذلك الكلب بان يبول في كل مكان فقد قمت بعمل مذهل
    Fabrikanın arkasından geçen tren raylarına işemeye gitmiş. Open Subtitles ذهب ليتبول على السكة الحديدية القابعة خلف المصنع
    Suç ortağın işemeye mi çıktı? Open Subtitles هل انسلّ المطواطئ معك إلى الخارج ليتبوّل ؟
    Bana bakmayın. Ben işemeye gelmiştim. Open Subtitles لا تنظر إلي كنت أريد قضاء حاجتي فقط
    Ve işemeye başladı, heryere işedi, degil mi? Open Subtitles فبدأت تتبوّل بدأت تتبوّل في كلّ مكان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus