O çocukcağıza işkence etmeyi bırak da şu haline bir bak. | Open Subtitles | وقف تعذيب هذا الطفل المسكين. انظر ما كنت قد أصبحت. |
Belki bir süre sonra, kendine işkence etmeyi bırakıp bir arada olmamamız için, hiçbir neden olmadığını fark edersin. | Open Subtitles | ربما بعد فترة ستتوقف عن تعذيب نفسك وتدرك بأنه ليس ثمة مانع يمنعنا أن نكون معاً |
Kendine işkence etmeyi bırak. Bir anlamı yok. | Open Subtitles | توقفي عن تعذيب نفسكِ، ذلك لا يعني شيئاً. |
İkimiz de biliyoruz ki sen bana işkence etmeyi tercih edersin. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّك تحبّذ تعذيبي في مطلق الأحوال |
Rica etsem niçin babamızın görüntüleriyle bize işkence etmeyi seçtiğini anlatır mısın? | Open Subtitles | هلّا تفسّرين لنا لِما اخترت تعذيبنا برؤى لأبينا؟ |
Dedikodulara göre bakirelere işkence etmeyi ve kanlarında banyo yapmayı severmiş. | Open Subtitles | الإشاعة تقول أنها كانت تهوى تعذيب العذراوات والاستحمام في دمائهنّ |
Ama bunu yapmak istemiyorsan ve yanlış olduğunu düşünüyorsan, o zaman bunun hakkında konuşmayı, kendine ve bana işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | لكن إذا لم تكن تريد فعل ذلك إذا كنت تعتقد انّ ذلك خطاً إذاً توقف عن التحدث بشأن ذلك و توقف عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi bırak. Bebek falan istediğin yok senin. | Open Subtitles | توقفي عن تعذيب نفسك فأنتِ لا تريدين طفلاً |
Bu egzersizin amacı kendine işkence etmeyi engellemekti. | Open Subtitles | المغزى من هذا التمرين كان إيقافك عن تعذيب نفسك |
Kardeşime işkence etmeyi kes. Ve bana burada neler döndüğünü söyle. | Open Subtitles | كفّي عن تعذيب أخي، وأنبئيني بما يحدث هنا تحديدًا. |
Delinin biri gibi hareket etmemeye çalışman gerekiyor. Böyle durumlarda erkeklere işkence etmeyi severiz. | Open Subtitles | في هذه الأوقات نحن نميل إلى تعذيب الرجل |
Geçen gün seninle birlikteyken eğlence amacıyla balinalara işkence etmeyi yasal hale getiren bir yasanın oylamasını kaçırdım. | Open Subtitles | ،عندما كنت معك أمس الأول ...فاتني التصويت على مشروع تشريع تعذيب الحوت الترويجي |
Umarım yakında kendine işkence etmeyi keser | Open Subtitles | ولا أتمنى سوى أن تتوقف .. عن تعذيب نفسك |
Demek küçük oğlanlara işkence etmeyi seviyorsun. | Open Subtitles | إذًا تحبّ تعذيب الأولاد الصغار؟ |
Rakibine işkence etmeyi sevdiğine eminim. | Open Subtitles | إنّي متأكّد أنّهم يحبّون تعذيب خصومهم. |
Ross, kendine işkence etmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | عليك التوقف عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi bırak, tamam mı? | Open Subtitles | أرجوك كفى عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | يجب أن تتوقّفى عن تعذيب نفسك |
Yerini öğrenmek için bana işkence etmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | بوسعك محاولة تعذيبي لاستخلاص مكانها. |
Bana işkence etmeyi bırakın! | Open Subtitles | هلا توقفت عن تعذيبي |
- Bize işkence etmeyi bırakın! | Open Subtitles | توقف عن تعذيبنا . فقط رد. |