Ben onlara baktığımda, düşünebildiğim tek şey suç işlemeyi kolaylaştıracak soyutlanmışlıkları. | Open Subtitles | وانا انظر اليها ,والفكرة الوحيدة التى طرات عندى هو الشعور بوحدتها و انعزالها والحصانة التى تمكن قد من ارتكاب جرائم هنا. |
Yakında bir cinayet işlemeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، أفكر بشأن ارتكاب جريمة قتل عما قريب |
Mükemmel cinayeti art arda işlemeyi beceriyor. | Open Subtitles | إنّه يقدرُ على ارتكاب الجريمةالكاملةمرّةًتلوَالأُخرى. |
Federal suç işlemeyi bıraksanız ne güzel olurdu. | Open Subtitles | سأكون سعيدة يارفاق لو توقفّتم عن ارتكاب جرائم فدرالية. |
Gerçekten cinayet işlemeyi düşündüğünü mü söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن بإمكانها ارتكاب جريمة؟ |
Black Jack İskoçya'da pek çok suç işlemeyi başarmıştı çünkü güçlü bir adam tarafından korunuyordu ve bu gibi korumaların bedeli daima sessizlik ve sadakat olurdu. | Open Subtitles | كان (بلاك جاك) قادر على ارتكاب جرائمه المختلفة في الأراضي المرتفعة لأنه كان محمي من قبل رجل قوي |
Black Jack İskoçya'da pek çok suç işlemeyi başarmıştı çünkü güçlü bir adam tarafından korunuyordu. | Open Subtitles | بلاك جاك) كان قادراً على ارتكاب) شتى الجرائم في المرتفعات لأنه كان محمي من قبل شخص ذو نفوذ |