Teğmen Sinclair, iç işlerinin bekçi köpeği. | Open Subtitles | انتم تعرفون الكابتن سنكلير أحسن كلب حراسة في الشؤون الداخلية |
Eğer İç İşlerinin burada olma sebebi soruşturmamızı etkileyecekse, bunu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | لو كان سبب وجود الشؤون الداخليّة هنا يؤثر على تحقيقنا، فيجب أن نعرف. |
İç işlerinin müdürü ile takılırken görülmek istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن يراني أحد أصول وأجول مع رئيس الشؤون الداخلية |
Kaç erkeğin boyun eğmeyi stresli işlerinin çıkış noktası olarak gördüklerini anlatamam. | Open Subtitles | لا داع لأخبركم كم رجل يحتاج ليكون خاضعا كمتنفس من أعمالهم المثيرة للتوتر بشكل كبير |
- İşlerinin 11 milyonluk kısmı geçen sene bizdeydi. | Open Subtitles | لقد كسبنا 11 مليوناً من أعمالهم العام الماضي. |
Görünüşe göre, en ufak sorunlarını bile benim sorumluluğum yaparak işlerinin benim zamanımı ve enerjimi boşa harcamak olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | هم يعتقدون أن وظيفتهم هو تضييع وقتي وطاقتي بجعل كل خطأ يقومون به مسؤوليتي |
Senin yasadışı genelev işlerinin ve uyuşturucu anlaşmalarının detaylarını içeren bir eposta! | Open Subtitles | يحتوي على معلومات عن عملياتك بالمخدرات, وبيوت الدعارة الغير قانونية! |
İşlerinin insanların ölmemesini sağlamak olduğunu düşünürüz ama her zaman aniden-- | Open Subtitles | ... على إعتبار أن عملهم هو عدم قتل الناس لكن ..... لقد حصل الأمر مثل |
Elimde buralı bir çocuk var, Harlan ilçesinde doğmuş. O kadar çok incelendi ki, iç işlerinin hızlı arama listesinde. | Open Subtitles | ثم لدي الفتى المحلي ولد في " هارلن " وأستجوب عدة مرات من الشؤون الداخلية حيث وضعوه على الخط السريع |
İç İşlerinin korkusuz bay ve bayanları nasıl bu günlerde? | Open Subtitles | وكيف هم الرجال والنساء الشجعان من الشؤون الداخلية في هذه الأيام؟ |
Benim yanımda komiklikler yapmaya alıştığını biliyorum ama iç işlerinin şakası yoktur. | Open Subtitles | ,أعلم أنك اعتدت أن تغني معي لكن محققي الشؤون الداخلية نادراً ما يكون لديهم حس فكاهي |
Duyduğuma göre iç işlerinin soruşturması altındaymışsınız. | Open Subtitles | سمعت أنك تحت التحقيق من قبل الشؤون الداخلية |
- Kamu işlerinin gündelik kirinin ötesinde seyrediyor. | Open Subtitles | عائم فوق الجرائم اليومية في الشؤون العامة |
İki bin yıldan uzun süredir bu örgüt, dünya işlerinin tam kalbinde yer aldı. | Open Subtitles | لقرابة الـ 200 عام هذه المنظمة كانت فى قلب الشؤون العالمية. |
İç İşlerinin de bulaştığını sanıyor. | Open Subtitles | لأنه يظن أن الشؤون الداخلية متورطة. |
Onların sırtına bozuk bir sistemi yüklemek işlerinin yapı taşlarını sarsar ve güç bele yapmaya başlarlar. | Open Subtitles | والتفكير بكبتهم بنظام ٍ هش يجردهم من ضرورياتهم وبذلك لا يتمكنون إلا بالكاد من أدآء أعمالهم |
Şirket tüm yasa dışı işlerinin cezasını sana çektirmeye çalışacak! | Open Subtitles | الشّركة تجعلك كبش الفداء لكلّ أعمالهم القانونيّة. |
Bu yabancıların nasıl hayatlar yaşadıklarını işlerinin ne olduğunu merak ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتسائلون حول الحياة التي يعيشها هؤلاء الغرباء ماهي أعمالهم |
ve bunlarla, işlerinin boyut ve çeşitliliğini geliştirmek için gerekli politika ve kurum biçimlerini konuşur, böylece bunlardan daha fazla vergi geliri toplayabilir. | TED | تُحدثهم عن مختلف السياسيات والمؤسسات. والذي هو ضرورة لهم لتوسيع حجم ونطاق أعمالهم حتى تتمكن من جميع عائدات الضرائب منهم. |
Tüm güvenlikler, işlerinin doğası gereği olan tehlikenin farkındadır. | Open Subtitles | كل الحراس يعرفون المخاطر الكامنة في وظيفتهم. |
İntikamcı olmak işlerinin tanımında var! | Open Subtitles | من مواصفات وظيفتهم أن يكونوا منتقمين! |
Senin yasadışı genelev işlerinin ve uyuşturucu anlaşmalarının detaylarını içeren bir eposta! | Open Subtitles | يحتوي على معلومات عن عملياتك بالمخدرات, وبيوت الدعارة الغير قانونية! |
İşlerinin siz olmadan yürümeyeceğini düşündürtün. | Open Subtitles | ليعتقدوا أن عملهم سيفشل بدونك |