Bunu anladığımda iş işten geçmişti. | Open Subtitles | لَكنِّي لَمْ أَعْرفْ ذلك حتى كان متأخّر جداً. |
İşin doğrusunu farkettiğimde, iş işten geçmişti. | Open Subtitles | فيالوقتعَرفتُماكانيجري، كان متأخّر جداً. |
LutherCorp, deneysel bir işlem ile, hayatını kurtarmaya çalıştı, ama iş işten geçmişti. | Open Subtitles | لوثركورب) حاولت إنقاذه) بإجراء تجريبي، لكن كان متأخّر جدا |
Kaliforniya'da kazandığında iş işten geçmişti. | Open Subtitles | عندما فاز في كاليفورنيان كان قد فات الاوان |
Pazartesi günü banka kasasına gittikten sonra oraya da uğradım ama iş işten geçmişti. | Open Subtitles | اتصلت هناك يوم الاثنين بعد أن حصلت على صندوق الإيداع الآمن ذاك، لكن الوقت كان قد فات |
Çok küçük yaşlarımda iş işten geçmişti. | Open Subtitles | في وقت مبكر جدا في حياتي بعد فوات الأوان |
Fark ettiğinde iş işten geçmişti terapi seanslarının kayıtlı olduğu telefonu, artık çalışmıyordu. | Open Subtitles | ولكنه ادرك ذلك بعد فوات الاوان الهاتف كان يدور في الغسالة جلسات علاجه لم تعد فعالة |
Ama o zamana kadar iş işten geçmişti. Çünkü çoktan krize girmişti. | Open Subtitles | لكن، حينها، كان قد فات الأوان فلقدكانتبحالةهيجانٍبالفعل. |
Zamanla ne kadar sapkın olduğunu gördüğümde, iş işten geçmişti. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي اكتشفت فيه كم هو مختل كان الوقت قد فات |
Ve bunu öğrendiğimde de babası, ağzı bozuk bir alkolikti, ama iş işten geçmişti. | Open Subtitles | وبحلول الوقت الذّي أدركتُ فيه بأنّه مُعاقرٌ للكحول، حينها كان قد فات الآوان جدًّا. |
Kendine geldiğin zaman onu bana getirdin ama iş işten geçmişti. | Open Subtitles | "حين عدت لوعيك، فأحضرتها إليّ، لكن بعد فوات الأوان" |