O bir yabancı, iddiasına göre Hristiyan bir misyoner. | Open Subtitles | إنه غريب، مسيحي، تبشيري كما يدعي. |
Borç Meleği olarak da bilinen Calvin Diehl 1980'lerin başından beri 50'den fazla insanı öldürmüş ya da iddiasına göre "onurlu bir şekilde ölmelerine" yardım etmiş. | Open Subtitles | للقاتل المتسلسل (كالفين ديل) و الذي يعرف أيضاً ب "ملاك الدين" أو كما يدعي هو "ساعد ليموتوا بكرامة" |
Sarah'nın iddiasına göre ise çocuk babası Andy gibi... beyaz ve kıllı olacak. | Open Subtitles | و ساره تدّعي أن هذا الطفل سيخرُج أبيضاً و كثيف الشعر مِثلَ والدهِ آندي |
Bazı kod yazıcıların iddiasına göre, Chumhum ile diğer teknoloji şirketleri arasında maaşları sınırlandırmak ve çalışanları avlamayı durdurma konusunda anlaşma varmış. | Open Subtitles | -صحيح يدّعي أحد المبرمجين أن هناك مؤامرة بين (تشامهم) وبعض شركات البرمجة الأخرى |
Bazı kod yazıcıların iddiasına göre, Chumhum ile diğer teknoloji şirketleri arasında maaşları sınırlandırmak ve çalışanları avlamayı durdurma konusunda anlaşma varmış. | Open Subtitles | -صحيح يدّعي أحد المبرمجين أن هناك مؤامرة بين (تشامهم) وبعض شركات البرمجة الأخرى |