Annen hiç kayıp ihbarında bulunmadı. | Open Subtitles | لكن أمك لم تقدم بلاغ عن شخص مفقود لم لا؟ |
Selam. Kayıp kişi ihbarında bulunmak istiyordum. | Open Subtitles | مرحباً، أودُّ أن أقدّم بلاغ عن شخص مختفي. |
Uh, bazı kayıp çocuklar ihbarında bulundunuz mu? | Open Subtitles | هل قدمت بلاغاً عن بعض الأولاد المفقودين ؟ |
Bir başka suç ihbarında daha bulunmak istiyorum. Haneye tecavüz. | Open Subtitles | أود بأن أبلّغ عن جريمة أخرى أضرار في الممتلكات |
Büyük şehir sınırları içerisinde son bir ay içerisinde yerel otoritelere kayıp ihbarında bulunulmuş 8 ile 12 yaş arası çocukların bir listesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | ما بين عُمر الـ 8 والـ 12 والذين تم التبليغ عن إختفائهم للسلطات في الشهر الماضي عبر منطقة العاصمة الكبرى |
Kayıp ihbarında bulunmamanızın sebebi buydu. | Open Subtitles | لماذا لم تقوم بالتبليغ عن إختفاءه أبداً ؟ |
Adam kayıp ihbarında bulunmamış. | Open Subtitles | الخطيب لم يقدم أبداً بلاغ شخص مفقود عليها |
Selam. Kayıp kişi ihbarında bulunmak istiyordum. | Open Subtitles | مرحباً، أودُّ أن أقدّم بلاغ عن شخص مختفي. |
Bir kayıp ihbarında bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ تقديم بلاغ عن فقدان شخصٍ. |
Kocası Joe Farley yerel polise kayıp ihbarında bulunmuş. -Kocası mı? | Open Subtitles | زوجها (جو فارلي) قدّم بلاغ .عن فقدانها مع الشرطة المحلية |
Belki de kampüs güvenliğine hırsızlık ihbarında bulunmalısın. | Open Subtitles | حسناً، ربما يجب أن تقدم بلاغاً عن السرقة لأمن الحرم الجامعي |
Kayıp ihbarında bulunmuşlar ama bir şey çıkmamış. | Open Subtitles | لقد رفعوا بلاغاً عن فقدانه، لكن لمْ يُفد بشيءٍ. |
Niçin hiç kimse kayıp ihbarında bulunmamış, değil mi? | Open Subtitles | فلماذا لم يقدموا بلاغاً عن فقدانها ؟ |
alo ,bir suç ihbarında bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أهلاً؟ نعم أود أن أبلّغ عن جريمة |
- Hırsızlık ihbarında bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أبلّغ عن إقتحام للمنزل. |
Çağrı merkezinize, Fifth ve Dawkins'in köşesinde bir kaza olacağı ihbarında bulundum. | Open Subtitles | التبليغ عن الحادث الذي في زاوية من الشارع الخامس و "دوكينز" على الإرسال |
Yan evde kontrolden çıkan bir parti ihbarında bulunacaktım. | Open Subtitles | أريد التبليغ عن حفلة صاخبة في الجوار |
İki gün önce eşi Susan Madden kayıp ihbarında bulunmuş. | Open Subtitles | لقد تم التبليغ عن فقدانه منذ يومين (من طرف زوجته، (سوزان مادن |
Onu bulamadığımda kayıp ihbarında bulunurdum. | Open Subtitles | إنّ لم أستطع إيجاده أقوم بالتبليغ |
Annesi iki saat kadar önce kayıp ihbarında bulunmuş. | Open Subtitles | أمها أصدرت بلاغ شخص مفقود قبل ساعتين |