| Tama, dinleyin, her üçünüzün de derhal ihtiyati gözaltına girmenizi istiyorum ve bunu aklından bile geçirme. | Open Subtitles | أنصتوا، أريدكم أن تخضعوا للحبس الوقائي في الحال، ولا تفكّروا بالتمنّع. |
| Psikolojik bakımın altında olmakla kalmayıp ihtiyati tutuklamada da. | Open Subtitles | ليست فقط تحت الرعاية النفسية، لكنها أيضاً بالحبس الوقائي |
| Şimdi, otoriteler bize bunun sorunu halledene... kadarki ihtiyati tedbir olduğunu söylüyor... | Open Subtitles | تم أخلاء حقل محطة الطاقة النووية بهدوء الآن بينما تخبرنا السلطات نوعاً من الاجراء الوقائي حتى يستطيعون تحديد. |
| Aileniz ihtiyati olarak gözaltında. | Open Subtitles | إنهم ببساطة .. رهن الاحتجاز الوقائي |
| T-bag'i, biz Scylla'yı bulana kadar ihtiyati gözaltına aldıracağım. | Open Subtitles | سأبقي (تي باغ) في الحبس الوقائي حتى نحصل على (سيلا) ، بعدها سأجعل شخصاً ما |
| Ve ihtiyati tutuklama olmalı. | Open Subtitles | والحجز الوقائي. |