"iki üç" - Traduction Turc en Arabe

    • أو ثلاثة
        
    • إثنان ثلاثة
        
    • أو ثلاث
        
    • اثنان ثلاثة
        
    • او ثلاثة
        
    • اثنين ثلاثة
        
    • او ثلاث
        
    • اثنين ثلاث
        
    • أو الثلاثة
        
    • أو ثلاثه
        
    Çürüme miktarına bakılırsa, iki üç yıl önce atalarına kavuşmuş. Open Subtitles بناء على التحلّل، لقد كانت ميتة لعامين أو ثلاثة أعوام
    Belki iki üç gün kontrol için burada kalabilrim diye düşünüyordum, Open Subtitles وجئت أطلب منك ان تحقق مني لمدة يومين أو ثلاثة أيام،
    Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on... Open Subtitles شاهد واحد, إثنان, ثلاثة, أربعة, خمسة سته, سبعة, ثمانية, تسعة, عشرة
    Sadece iki üç saatliğine, eğer ikna olmazsan, peşini bırakacağım. Open Subtitles اعطها ساعتين أو ثلاث, وإن لم تقتنع, إذاً ابتعد وحسب.
    Ve çocuklarını doktora getirmek için iki, üç ve bazen de dört otobüse binmiş annelerin yorgunluğu oldukça belirgindi. TED و التعب المضني للامهات اللواتي اخذن اثنان, ثلاثة, في بعض الاحيان أربعة باصات ليجلبن اطفالهن للطبيب كان واضحا تماما.
    Sıcaklık iki üç santigrat derece düşecek. TED ستنخفض درجات الحرارة درجتان او ثلاثة درجات مئوية
    Bir, iki üç, dört beş, altı, yedi sekiz, dokuz, on. Open Subtitles واحد ، اثنين ثلاثة ، أربعة خمس ، ستة ، سبعة
    - Kontrol ettik! - İki, üç kere kontrol edin! Open Subtitles قم بفحصها مرتين أو ثلاثة لن يمر من هذه النقطة
    iki üç kişini paylaşabileceği bir oda var, ve müşterek ranza. Open Subtitles هناك غرفتان أو ثلاثة يمكن أن نتشارك بها وهناك غرفٌ مشتركه
    Korkma. Bazen bunu günde iki, üç defa yaptığımı düşünüyorum. Open Subtitles لا تخف، أحياناً أفكر في فعلها مرتين أو ثلاثة يومياً
    İki, üç, dört yoksa beş tane mi olmalıydı? TED هل سنحتاج لاثنين أو ثلاثة أو أربعة أو خمسة؟
    Elbette hiçbir kaza bu şekilde olmaz, herkesin o veya bu şekilde öldüğü iki üç olasılığa indirgenemez. TED بالطبع، لايمكن لحادثة أن تكون هكذا، ليس هناك احتمالان أو ثلاثة لحادثة حيث يموت الجميع بطريقة أو بأخرى.
    Her berberde iki üç tane vardır. Open Subtitles تستطيع أن تجد اثنان أو ثلاثة فى صالون الحلاق يقومون بالعمل
    İki. Üç. Ve şimdi ortadan gitti, ve ben de gidiyorum. Çok teşekkürler. TED إثنان. ثلاثة و الآن ذهب، و أنا سأذهب كذلك. شكراً جزيلاً
    Bir, iki, üç ve bir, iki bir, iki, üç. Open Subtitles واحد إثنان ثلاثة و واحد إثنان واحد إثنان ثلاثة
    Buraya çıkıyorum üçe kadar sayıyorum ve beni tutuyorsunuz. Bir, iki, üç. Open Subtitles وأعد للثلاثة وتمسكون بي واحد إثنان ثلاثة
    Son iki üç yılda dünyada HIV epidemisinde sabit bir hale geçmiş bulunuyoruz. TED في آخر سنتين أو ثلاث وصلنا لمستوى ثابت من وباء نقص المناعة المكتسبة في العالم
    Ayda iki üç kere gidiyorum, yalnız yazları gitmiyorum. Open Subtitles مرتين أو ثلاث مرات في الشهر ولكن ليس خلال الصيف
    Şansın yaver giderse iki üç yılda buradan çıkarsın. Open Subtitles مع أي حظ، ربما سنتان أو ثلاث سوفت تخرج من هنا، نعم
    Bir, iki, üç, dört! Sol. Asker, çıkar o gözlükleri. Open Subtitles واحد, اثنان, ثلاثة, اربعة اخلع هذه النظارات السوداء ايها الجندي
    Bu müziğin ruhunu iki üç ayda kapamazsın. Open Subtitles لا يجب انت تختار الاغنية قبل شهرين او ثلاثة فقط
    Sarışın, hadi dışarı çık 3 saniye ve yanacaksın Bir, iki, üç Open Subtitles بلوندي , اطلعي اعرف انك هنا لو لم تخرجي سأحرق المكان واحد اثنين ثلاثة
    Bak, Amsterdam'a iki üç kere gitmişti, bu sefer malı kaybetti. Open Subtitles لقد سافر لمرتين او ثلاث الى أمستردام وهذه المرة فقدَ البضاعة
    Kadın başına düşen çocuk sayısı: bir, iki, üç, dört, altı, yedi, sekiz çocuk. TED هنا .. طفل .. اثنين .. ثلاث .. لكل إمرأة ستة اطفال .. سبع .. ثمان
    Bayanlar ve baylar sonuç olarak, iki, üç ay öncesine kadar bilmediğimiz şeyi gördük. Mümkün olup olmadığını gördük. TED و نتيجةً لذلك، سيداتي سادتي، رأينا شيئًا لم نكن نعرفه في الشهرين أو الثلاثة السابقين، ما إذا كان من الممكن.
    İki üç aydır altına kaçırmıyordu. Open Subtitles إنها لم تتغوط بملابسها منذ كانت بعمر شهرين أو ثلاثه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus