ki bu da yılda yaklaşık iki buçuk milyon kitaba eşdeğer. | TED | وهو ما يكافئ حوالي اثنان ونصف مليون كتاب سنويا. |
Şu ana dek sadece iki buçuk adet insanla seks yaptım ve bundan sonra bir kaç ayda bir test yaptıracağım. | Open Subtitles | انا فقط مارست الجنس مع اثنين ونصف من الرجال وانا سوف اقوم به كل عدة اشهر اعتقد فقط كي اكون مسؤولة |
Bir sonraki uçuş Bremen'den saat iki buçuk'ta. | Open Subtitles | الرحلة القادمة إلى بريمين عند الثانية والنصف |
Babam her gün, iki buçuk sene boyunca ölmeden önce annemle ilgilendi. | Open Subtitles | لقد اعتنى بأمّي يوماً بعد يوم طوال عامين ونصف قبل أن تموت |
İki buçuk yıl önce, Pete beysbol sahalarında sayı vuruşu yapıyordu. | TED | منذ سنتان ونصف كان بيت بارعا في لعبة البيسبول |
İki buçuk yıl önce X Factor'a gittiğinden beri evde geçen beşinci günü. | Open Subtitles | هذا هو اليوم الخامس منذ ان غادر المنزل سنتين ونصف منذ الاكس فاكتور |
İki buçuk yıl içinde, 1985'e kadar toplam 3 bin köpekbalığı öldürüldü. Gelenlerin büyük çoğunluğu Norveç gemileriydi. | TED | وحوالي اثنان ونصف ,3000 سمكة قرش, قُتلت حتى 85 , العديد منها عن طريق السفن النرويجية |
Kayaların içinde hapisken, ilk kez iki buçuk milyar yıl önce serbest kaldılar. | Open Subtitles | يجري تحريرها للمرة الأولى لأكثر من اثنان ونصف بليون سنة، عندما حُفِظَ في الصّخر. |
İki buçuk milyar yıl önce yapılmış oksijeni soluyorum. | Open Subtitles | أنا اتنفس الأكسجين الذي تم صنعه منذ اثنان ونصف بليون سنة. |
Tamam, bu yüzden var iki buçuk milyar doları Rüzgarda yüzen. | Open Subtitles | حسنا، حصلنا على اثنين ونصف مليار دولار عائم في مهب الريح. |
(chopper) Bunlar iki buçuk milyon yıl öncesine kadar giderler. | TED | ترجع في الزمن إلى مايقارب اثنين ونصف مليون سنة. |
Saat iki buçuk gibi bıraktı beni. | Open Subtitles | وقد أوصلنى فى حدود الساعة الثانية والنصف |
Ben iki buçuk yıldır buradayım ve bu sonsuzluktan bile uzun geldi. | Open Subtitles | , إنني هنا منذ عامين ونصف وأشعر أنه أطول من الخلود |
Ve o iğrenç Mexico'da iki buçuk yıl sefil bir hayat sürmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | فى المكسيك اللعينه لمدة سنتان ونصف بدون سبب |
Ben, iki buçuk yıl öncesine kadar garsonluk yapan bekâr bir anneyim. | Open Subtitles | أنا أمّ عازبة كنتُ أعمل كنادلة إلى ما قبل سنتين ونصف مضت. |
İki buçuk aylık tedavim boyunca dalağımı, böbreklerimi sol kulağımın duyma yetisini ve her iki bacağımın dizden aşağısını kaybettim. | TED | وفى غضون شهرين ونصف فقدت الطحال والكليتين، وحاسة السمع فى أذني اليسرى وكلتا قدماي من أسفل الركبة. |
İki çocuğum var, iki buçuk yaşında ve dokuz aylık. | Open Subtitles | لدي طفلان مختلفان .. سنتان و نصف و 9 أشهر |
İki buçuk asırda dünyanın ne kadar çok değiştiğine hayret ediyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش فقط كم العالم تغير في أثنين ونصف القرن |
Bir, iki, iki buçuk üç! | Open Subtitles | واحد .اثنان.اثنان و نصف ثلاثة |
- İki buçuk. - Bir sterlin alırsın. | Open Subtitles | إثنان و نصف يمكن أن أعطيك جنيه |
Hayır, hayır. İki saat kadar, bilemedin iki buçuk saat. | Open Subtitles | لا، لا، انه على بُعد ساعتين ساعتين ونصف على الاكثر |
Müttefikler Normandiya baskınını planlamak için iki buçuk yıl harcadılar. | Open Subtitles | أمضت قوّات التحالف عامين ونصف في التخطيط لغزو النورمانديين |