"iki güzel" - Traduction Turc en Arabe

• جميلتين
• جميلان

Size iki farklı kızın hikâyesini anlatacağım, iki güzel kızın.
سأروي لكم قصة عن فتاتين مختلفتين فتاتين جميلتين

Orada, birbirinden güzel iki kıza sahip adamın iki güzel kızının arasında yaşıyor.
هناك حياة بين إبنتين جميلتين لرجل لدّيه إبنتين جميلتين

Kadın güldü. Göğüsleri, geniş omuzlarında iki güzel gül gibi açıldı.
ضحكت، وحلمتي ثديها العارم كانتا كزهرتين جميلتين.

İki güzel çocuğum var, ikisinin de rezalet dişleri olacak.
لدي طفلان جميلان كلهما سوف يكون لهما أسنان سخيفة وفضيعة.

Şunlara baksana, iki güzel ölü köpek.
انظر إليهما وهما يقفان معاً كلبان ميتان جميلان

- Yani... kendi başına orada kapalı kalmaktansa... iki güzel kızla birlikte olmak istemez misin?
ألا تفضل أن تكون مع فتاتين جميلتين عن أن تجلس هنا وحيداً يا إلاهي

Ne zaman ilişki yaşadığım iki güzel kadını birbiriyle konuşurken görsem hep aynı fantaziyi kurarım.
عندما أرى امرأتين جميلتين خضت معهما علاقة حميمة تتحدثان معاً يراودني حلم اليقظة ذاته

Barda iki güzel kadın. Sorduğum için suçlayamazsınız.
امرأتين جميلتين في حانة لا تلوما الرجل على السؤال

İşte iki güzel anne. Görünmezlik giysisi mi istiyorsunuz?
والدتين جميلتين اتريدان قميص إخفاء الحمل؟

Ya sana buraya sırf seni görmek için gelmiş iki güzel kadının şu anda banyoda olduğunu söyleseydim?
ماذا لو أخبرتك ان لدي سيدتين جميلتين في الحمام وقد حضرتا فقط لرؤيتك وحسب ؟

Kız kıza dışarıdayız. Barda iki güzel kadın. Sorduğum için suçlayamazsınız.
امرأتين جميلتين في حانة لا تلوما الرجل على السؤال

Bu pislik yuvasına ne diye iki güzel bayan getirdin ki?
لقد جلبتَ سيدتين جميلتين إلى هذا المكان السيئ ؟

Üç yıldan sonra seninle iki güzel akşam geçiriyoruz ve sen sırf acı çekebilme ihtimalin var diye huzursuzluk çıkarıyorsun.
بعد مرور ثلاث سنوات حصلت على سهرتين جميلتين معك وانت تريد إلغاء هذا لانك قد عانيت قليلاً

O mu? Hayatının en önemli anını yaşıyor. İki güzel kadın onu izlerken kıçını halıya sürtüyor.
انه يقضي اسعد اللحظات بحياته انه يحك مؤخرته بسجادة جميلة امام سيدتين جميلتين تراقبانه

Mekana iki güzel kız geldi, anlamına geliyor sadece.
ما عنيته هو دخول فتاتين جميلتين إلى الحانة.

İki güzel çocuğun ortak velayetine sahipsin.
لديك حضانة بدوام جزئي على طفلتين جميلتين

Kör olmalı. Önündeki iki güzel kızı görmüyor.
لابد وانه اعمى، مع فتاتين جميلتين امامه

Seni seven ve iyi olmana ihtiyaç duyan iki güzel çocuğun var.
أنت لديك طفلان جميلان واللذان يحبونك ويريدونك أن تكون بخير

Sana kendi ellerimle iki güzel elbise seçtim.
أحضرت لك ثوبان جميلان جداً للاختيار منهما

Evet dedi. Çünkü güzel bir kızı ve iki güzel torunu var ve bunu bilmiyor ama ben biliyorum.
و قالت، "نعم" لأن لديه إبنة جميلة و حفيدان جميلان و هو لا يعلم ذلك، بينما أعلم أنا.