İki tarafımızdan iki gemi seyrüsefer radarıyla yerimizi saptıyor. | Open Subtitles | سفينتان على جانبي اللوحة لنا مع رادار ملاحي. |
İki tarafımızdan iki gemi seyrüsefer radarıyla yerimizi saptıyor. | Open Subtitles | سفينتان على كلا الجانبين تصفنا بالرادار الملاحَي |
Belki de ikimiz de geceye dalan iki gemi gibi olacağız | Open Subtitles | -ربما، و ربما لا ربما سنكون مجرد سفينتين تمر فى الليل |
Bekle iki gemi yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنتظر لدى سفينتين تقتربان إرفعوا الدروع أطلقوا النار |
İlk iki gemi karşı saldırıya hazır. | Open Subtitles | أول مركبتين في مواقعهم للقيام بالهجوم المضاد |
İlk iki gemi karşı saldırıya hazır. | Open Subtitles | أول مركبتين في مواقعهم للقيام بالهجوم المضاد |
Daha çok, iki gemi gece gece birbirlerinin yanından geçip gider ve bir gemi de "Lego Dünyasına" doğru yol alır ya. | Open Subtitles | الأمر أشبه بسفينتين يمرون أمام بعضهم بالليل و إحدى السفن متجهه لـ ليغولاند |
İki gemi beliriyor Kaptan. | Open Subtitles | سفينتان بلا تخفٍّ، سيدي. تابعة لـ "روميولان." |
Lola, altından iki gemi fırlatıldı. | Open Subtitles | لولا، سفينتان تطلقان عليك من الأسفل |
Sadece bu iki gemi değil ki. | Open Subtitles | في الحقيقة انها ليست سفينتان |
İki gemi kaybetmişiz. | Open Subtitles | لقد فُقِدت سفينتان |
İki gemi bize doğru geliyor. | Open Subtitles | ...ثم نحن يمكن سفينتان تعترضان طريقنا |
İki gemi, iki şiir. Bulmacanın parçaları. | Open Subtitles | هُناك سفينتين ، ولفيفتين كلاهما يحتويان على جزء من للغز. |
İki gemi daha var, her iki tarafta bir tane. | Open Subtitles | هناك ثمة سفينتين آخرتين، قريبتين من بعضهما. |
Yalnızca iki gemi göndermekle bir hata ettim. | Open Subtitles | الخطأ الذي أرتكبته هو إرسال سفينتين فقط. |
Doktor Dresden ekibimiz ve örnek için iki gemi kullandı. | Open Subtitles | الدكتور درسدن استخدم سفينتين واحدة لفريقنا، والاخرى للعينة |
"Bunun üzerine ben de iki gemi gönderdim." | Open Subtitles | لقد أرسلت سفينتين وعدد من رماه السهام |
- Evet, ama ben sadece iki gemi görüyorum hâlbuki üç tane olmalıydı. | Open Subtitles | -أنه بالعادة يبحر بسفينتين لابد أنها مصيدة |