"ikilem" - Traduction Turc en Arabe

    • المعضلة
        
    • مُعضلة
        
    • مأزق
        
    • ديليما
        
    • معضلة
        
    • معضله
        
    Bu dehşet verici ikilem, Dana'yı süregelen siyahi kadınlara karşı olan kölelik ve cinsel şiddet travmasıyla karşı karşı kalmasına zorlar. TED هذه المعضلة الكئيبة تُجبر دانا على مواجهة الصدمة الناتجة عن العبودية والعنف الجنسي بحق النساء السود
    Fakat hiçbir kadın böylesi bir ikilem ile karşı karşıya kalmamıştır. Open Subtitles لكن لا توجد إمرأة تواجه مثل هذه المعضلة أبدا
    Benim gitmemi isteyen toplumun aynısı şimdi geri dönmemi ve onlara eşcinsellik hakkında konuşmamı istiyor, çünkü bu bir ikilem. Open Subtitles المجتمع ذاته الذى طلب منى أن أغادر يطلب منى الأن أن أعود و التحدث معهم عن المثلية الجنسية لأنها مُعضلة
    İş faturaları ödemeye geldi mi ikilem yaşayacak. Open Subtitles وعندما يطلب منه الساقي المال سوف يقع الرجل في مأزق
    Bu gece Svend Age'yle İkilem'e çıkmanı istiyorlar. Olmaz dedim. Open Subtitles يريدون ظهورنا في برنامج ديليما مع سفند وانا رفضت
    Çalıştırdığımızda, seçenek olarak Dr. Langford ilginç bir ikilem sundu. Open Subtitles الدكتورة لانجفورد تعرض علينا معضلة كبيرة
    Bu galaksinin geri kalanının da yaşayacağı bir ikilem. Open Subtitles هذه هي المعضلة التي ستثير قلق بقية مجرتنا
    Bu Kral Süleyman'a yakışır bir ikilem. Bikini barmış, gördün mü? Open Subtitles تلك المعضلة ذات استحقاق للملك " سليمان " صالة بكيني أجل
    Klasik ikilem... Open Subtitles حسناً، أجل. هذه هي المعضلة القديمة، أأنا محق؟
    Ne zaman seksiler suça bulaşsa, ahlaki bir ikilem oluyor. Open Subtitles انها دائما المعضلة الاخلاقية عندما تتحول الجميلة الى الاجرام
    Ve bu ikilem de bu Çinli adamın yüzleştiği ikilemdir onun dili dünyada her hangi bir tek dili konuşanlardan daha fazla insan tarafından konuşuluyor, ve lakin o karatahtanın önünde Çince sözcükleri İngiliz dilinin sözcüklerine çeviriyor. TED وهي المعضلة التي يواجهها الرجل الصيني، والتي لغته يتحدث بها أكثر عدد من الناس في العالم، ومع هذا هو جالس على لوحه، يحول العبارات الصينية إلى أخرى إنجليزية.
    Birçok varyasyonu olan ikilem, doğru ya da yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyin artı ve eksilerin mantıksal tartımından başka etkenlere bağlı olduğunu gösteriyor. TED وتبدو المعضلة في اختلافاتها العديدة حول ما نراه صحيحًا أو خاطئًا، يعتمد على عوامل أخرى غير الترجيح المنطقي للإيجابيات والسلبيات.
    Ahlaki ikilem oluşur. Open Subtitles إنها مُعضلة إخلاقية بالنسبة لهم.
    Ahlaki ikilem oluşur. Open Subtitles إنها مُعضلة إخلاقية بالنسبة لهم.
    Bir yerlerde çok uzun zaman önce bu bölge yaşananlardan dolayı... sivil bir ikilem yaşamıştı. Open Subtitles في وقت ما.. في الماضي... هذه الدائرة عانت من مُعضلة كبيرة
    Sonuç olarak bu ikilem yüzünden ona cinsel yönden çekici gelen kadınları sevemiyorken; sevdiği kadınlara da cinsel anlamda hiçbir şey hissetmiyor. Open Subtitles فهو في مأزق بأن لا يتمكن من حب إمرأه ترضيه جنسياً ولا يمكنه إرضاء إمرأه يحبها
    Bir ikilem yaşıyacaksın sanırım, Xena, Çünkü biliyorsun ki, eğer beni şimdi öldürmezsen, tekrar denerim. Open Subtitles حسنًا! يبدو أنكِ في مأزق يا (زينا)! لأنكِ إذا لم تقتليني الآن، سأحاول أرسالكِ إلى جهنم مجددًا
    Bir ikilem rahatsız büyük topları bir adam. Open Subtitles بل في مأزق حرج جداً ومخيف
    İkilem'e hoş geldiniz, bu geceki konumuz geleceğimiz için entegrasyon politikası. Open Subtitles مرحبا بكم مع برنامج "ديليما" حلقة اليوم عن التجانس
    İkilem, değil mi? Open Subtitles ديليما, أليس كذلك?
    Şimdi bir ikilem içindesin, değil mi? Open Subtitles والآن أنت في الدّاخلِ معضلة حقيقية، أليس كذلك؟
    En iyi dost, ahlaki ikilem vesaire, vesaire, vesaire. Open Subtitles أفضل صديق , معضلة أخلاقية تفاهة , تفاهة , تفاهة
    İşte, bu bir ikilem. Open Subtitles حسناً هذه معضله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus