Başsavcıyı ikna etmenin en iyi yolu bir profil sunmaktır. | Open Subtitles | أفضل طريقة لإقناع المدعية العامة بنظريتنا هي إنشاء وصف كامل |
MT: Özür dilerim. İnsanları, robotların güvenilir olduğuna dair ikna etmenin bir yolu, bir güven yanılsaması yaratmaktır. | TED | ماركو: آسف. حاليًا، طريقة واحدة لإقناع البشر بأن الروبوتات آمنة عبر خلق وهم من الثقة. |
Federalleri yanlış adamı yakaladıklarına ikna etmenin en hızlı yolu ellerine doğru adamı vermektir. | Open Subtitles | أسرع طريقة لإقناع الفيدراليين ... بأنهم يحتجزون الشخص الهطأ هي بإعطائهم الشخص الصحيح |
Sence Danny'yi bu işten vazgeçirmeye ikna etmenin bir yolu var mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك أي وسيلة لاقناع داني بالتراجع؟ |
Seni ikna etmenin yolu bu değil. | Open Subtitles | وهذا ليس وسيلة لاقناع لكم. |
Sadece onu tedavi olmaya ikna etmenin yolunu bulamazsak aptal gibi görüneceğiz. | Open Subtitles | فقط إن لم نستطع إيجاد طريقة لإقناعها بالموافقة على العلاج |
Çoğu zaman bir insanı onları önemsediğinize ikna etmenin tek yolu gerçekten onları önemsemeye başlamaktan geçer. | Open Subtitles | في كثير من الأحيان السبيل الوحيد لإقناع شخص ما أنك تهتم بهم هو فعلا s ان تهتم بهم فعلاً |
Farrell'i ikna etmenin yolu yok mu? | Open Subtitles | إذًا،ليس هناك من طريقة لإقناع فاريل؟ |
Cantor, eleştirmenlerini ikna etmenin yegane yolunu biliyordu: | Open Subtitles | عرف (كانتور) السبيل الوحيد لإقناع نُقاده، |
Tamam o zaman, Peter'ı bunun acil izinsiz giriş kapsamında olduğuna ikna etmenin yollarını düşün sen. | Open Subtitles | حسنًا من الأفضل لكَ أن تبدأ بالتفكير بطريقة لإقناع (بيتر) بان هذا يندرج تحت بند الظروف الطارئة |
Başkan Sun'u ikna etmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على وسيلة لإقناع (المدير التنفيذي (سون |
"Direten kişiyi ikna etmenin her zaman bir yolu vardır." | Open Subtitles | "هناك دائماً طريقة لاقناع الرافضين" |
Onu normal olduğumuza ikna etmenin en iyi yolu normal davranmak. | Open Subtitles | أفضل طريقنا لإقناعها بأنّنا طبيعيّتان، هي التصرّف بطبيعيّة. |